Zaman Hızla ilerliyor
Zaman denen mefhum, çok çabuk geçiyor. Zamanın bu hızla akışından şikâyet etmeyen hemen hemen yok gibidir. Zaman ve zaman içerisinde yaşanmışlıkların hakkını iyi vermek, kıymetini iyi bilmek lazım gelir. Her geçen zaman içerisinde, iyi-kötü yaşananlar, hatıralar hep taze ve sıcaktır. Özellikle kırklı yaşları aşanlar için; geçenlerin, eksik-aksak yaşanmışlıkların ve geç kalınmış olan nedametlik hissi ve düşüncesi hâkim olur çoğu zaman.
Daha dün çocukken, sonra, genç ve şimdi yaşlılık dönemine doğru –Allah(cc) hayırlı bir ömür verdiği sürece - hızla ilerlerken; geçmişe yönelik anılar, yeni olmuş gibi hafızalarımızda tazeliğini korur. Tatlı ve heyecanlı, belki kimi zaman sıkıntılı bir süreç yaşandıktan sonra, geriye dönüp bakıldığında; bazı şeyleri ne kadar geç öğrendiğimizin farkına varır, kıymetini bilmediğimizi, zamanı israf ettiğimizi düşünerek sitem ederiz.
Bazı şeyleri geç öğreniyoruz ya da hesabımıza gelmediği için es geçiyoruz ve dikkate almıyoruz. İlla ki bazı şeyleri anlamak ve neler kaybettiğimizin farkına varabilmek için, yılların geçmesi ve yaşlanmış olmamız mı gerekiyor?
Yıllar sonra yaşananlardan herkesin öğrenmesi, ders alması gereken çok şeyler vardır.
Yıllar içerisinde farkına varırsınız ki, kimseyi sizi sevmesi için zorlayamaz, belki kendinizi sevdirmeye çalışır; ama gerisini, takdirini karşıya bırakırsınız.
Belki güven kazanmak için çok uğraşırsınız; ama bir dakika içinde yıkabilirsiniz.
Başkalarını geçmek için değil, kendinizi geçmeye, aşmaya çalıştıkça, her şey anlam ve değer kazanır.
İnsan hayatını anlamlaştıran, insanın başına gelenle değil, başına gelenle nasıl baş edebildiği ve bu durumda neler, nasıl yaptığı önem arz etmektedir. Ancak bu şekilde istenilen ve istediğin insan olabilirsin; ama bu da çok uzun bir zaman alıyor, birçok değerin feda edilmesine sebep oluyor.
Her insan sevilir, sevecen olabilir. Yıllarca yer, zaman ve mekâna, insani değerlerle alakalı olarak, aynı şeyleri görmede farklı bakış açıları sergileyen insanlar; nasıl sevilip, nasıl sevilmeyeceği hakkında çok güzel örnekler sergilemektedir.
Her yer ve zaman da özellikle kendilerine dürüst olanlar, daha uzun yol almışlar ve refah içinde daha güzel bir ömür sürmüşlerdir.
İnsansak eğer ve hayatımız hep bazı şeylerle elde etme mücadelesiyle geçiyorsa eğer, muhakkak inişli, çıkışlı zamanları olacaktır.
Yalnız kalabilir insan, darlığa, yokluğa, sefalete düşebilir; zengin, şan, şöhret, mevki, makam sahibi de olabilir; ama her şeyden önce insan olmak ve insan olmanın gereklerini yerine getirmek gerekir.
Üzgünlük, kırgınlık, şikâyet, sitem, münakaşa, pişmanlık, kin ve nefret… her şey olabilir. Önemli olan sevgiyi, saygıyı, hürmeti, muhabbeti kaybetmemek gerekir. Yoksa güzel geçmesi gerekir bir ömür, yıllar hiç bitmeyecekmiş gibi gelir.
Mademki yıllar çok hızlı geçiyor; “hep bir şeyler kaçırdım!” pişmanlığını yaşamadan, zaman kıymetini çok bilmek gerekir.
İsteseniz de hızla akan zamana dur diyemezsiniz; ancak zaman içerisinde usulüne uygun davranarak şikâyetlerinizi, yok edebilirsiniz. Yoksa her şey için çok geç olabilir. Zaman hızla ilerliyor, isteseniz de, istemeseniz de…
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com |