Yine Trafik Kazaları Yine Gözyaşları
9 günlük bayram tatili, ağır bir bilânçoyla sona erdi.
Tatilcilerin yola çıkmalarıyla ve dönmeleriyle beraber maalesef yollar da kan gölüne döndü.
Tatilin 9 günü boyunca meydana gelen trafik kazaları, artık yüzlerle ifade edilmeye başlanıyor.Bir o kadar, belki daha da fazlası sakatlıklar…Yani anlayacağınız, gidiş-geliş sonrası felâket büyük.
Her bayram da olduğu gibi; bu bayramda da en korkulan şey trafik kazaları oldu.
Görünen ve bilinen o ki; trafik teröründen çektiğimiz kadar, hiçbir şeyden çekmiyoruz.
Savaşlarda bile bu kadar insanımızı kaybetmiyoruz.
Aşırı hız, dikkatsizlik, trafik kurallarına uymama… gibi çeşitli nedenlerle yollar yine kan gölü ve yine göz yaşı...
Yine, yüzlerce vatandaşımız öldü.
Yine, yüzlerce vatandaşımız yaralandı.
Yine, annelerin, eşlerin gözü yaşlı kaldı.
Yine, çocuklar annesiz-babasız, anneler-babalar çocuksuz kaldı.
Yine, insanlar, ne zaman, nasıl ve nerede olacağı belli olmayan trafik canavarına yenik düştüler.
Yine, kanla beslenen trafik canavarına kurban vermenin korkusu, endişesi, sıkıntısı ve stresi kaldı bayramda yolculuk yapanların üzerinde.
Annesini, babasını, çocuklarını, sevdiklerini, eş-dost ve akrabalarını görebilmenin özlemi ve hasretiyle yollara düşenler; bazıları için daha büyük hasret ve özlemlerin, acı ve ızdırapların sebebi oldular.
Gözlerde yaş, gönüllerde yas, yüreklerde acı, kimi bedenlerde eksik uzuvlar bıraktılar.
Ne adî şeymiş şu trafik terörü ve trafik canavarı!..
Ne doymaz bir mide varmış ki; bir türlü doymak nedir bilmiyor.
Hiçbir şey kar etmiyor, hiçbir şeyin gücü yetmiyor.
Emniyet güçlerinin yaptığı uyarı ve ikazlar kar etmiyor.
Emniyetin kestiği ceza ve müeyyideler caydırıcı olmuyor.
Yollarla yerleştirilen trafik işaret ve levhalar işe yaramıyor ya da yeterli olmuyor.
Yollarda belli yerlere koyulan kazazede araba görüntüleri bile para etmiyor.
İlla da trafik canavarının emirlerine itaat ediliyor.
Daha çabuk varmak adına, yardan, serden geçiliyor da; hızdan, uykudan, dikkatsizlikten… vazgeçilmiyor.
Neden hayatımızı vermek için; bu kadar istekli oluyoruz, bu kadar çaba gösteriyoruz
Değerlimiz olan bir canı kaybetme uğruna; bu kadar vurdumduymaz olmak, bu kadar canavarlaşmak da neyin nesi, söyler misiniz?..
Herkesin başına ve herkesin arabasına bir memur koyulamayacağına göre; demek ki her şey bizim kendimizde bitiyor. Her şey bizim yapacağımız eylemlerle, vereceğimiz sağlıklı, makul ve mantıklı kararlara kalıyor. Her şey, kendimizi düşünmüyorsak bile, sevdiklerimizi düşünerek, onlara sağ-salim götürebilmek adına, uygulayacağımız objektif kararlar vermeye kalıyor. Çünkü yaşamak güzel, çünkü yaşamak her şeye değer, çünkü hiçbir şey, bir tırnağımızı bile kaybetmeye değmez.Hele ki kaybedilen bir cansa…
İşte hiçbir şeyin kaybedilen bir can kadar olmayacağını, www.adiyamanbulteni.com haber sitesi sahibi Dostum Zeynal KAPLAN’ın teyzesinin eşi, gelinlerinin kayınbabası ve amcazade oğulları Emin Kaplan’ın, trafik terörüne kurban gitmesiyle bir kez daha anlamış olduk.
Ters yola saparak, trafik kurallarını hiçe sayan, ağzı kanlı trafik canavarını memnun edebilmek adına; bilerek veya bilmeyerek bir hayatın sona ermesine sebep oldu.
Belki sorsanız, pişman olduğunu söyleyecektir eminim; ama ne fayda, artık olan olmuştur. Geriye dönüşü olmayan bir olaya sebep olunmuştur.
Belki zamansız çıkışlar, belki es geçilen trafik kuralları, belki o anın vermiş olduğu heyecanla… ne yazık ki bir yaşamın sonlandırılmasına sebep olunmuştur.
Ne yazık ki son pişmanlık fayda etmiyor işte, neylersin!
Yaşamların son bulmaması adına, dikkatli olmakta fayda var.
Hayatını kaybeden Emin Kaplan'a rahmet, Zeynal Kaplan, kederli ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileklerimle sabırlar diliyorum.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com
|