Yeni Yıl
Evet dostlar! Yeni bir yıl, yeni bir ömür , yeni bir kapı, yeni bir iş, aş, eş ... kimbilir!..
Ben yılları bir evin muhtelif odalarına benzetiyorum. Her odaya girmek için, bir kapı açarsınız ya hani! İşte öyle dostlar. Odaya açılan her kapıyla, umutlar, arzular, heyecanlar vardır ya!.. İşte yine yeni bir kapının eşiğindeyiz. Açtık kapıyı içeriye girdik.
Hep yeni yıllar da güzellik vardır, ümit vardır, heyecan vardır.
Peki, bu herkes için geçerli midir derseniz. Doğrusu evet demek çok zordur.
Kimine iyi, kimine kötü geçmiştir, ne yazık ki. Aslında her yeni yıl da savaş, acı, hüsran, gözyaşı, sevinç, sevda, hasret, doğum, ölüm… Ve iyi-kötü şeyler geride bırakılır.
Umarım ve umuyorum ki, gelen yeni yıl savaşlar, acılar, felaketlerden uzak olan bir yıl olur.
Her yeni yılla, yeni atılımlar, yeni umutlar, yepyeni başlangıçlar ve beklentiler içerisinde olunur insanlar. Her yeni yıl, dilekler, umutlar ve yenilikler yılı olunması istenir. Gerçekleşse de, gerçekleşmese de…
Tüm insanlığın isteği ve talebi bunlardır. Malumunuz, yeni yıl herkese gelmektedir.
Sevdikleriyle beraber olanlara, sokaklarda yalnız kalanlara, köşe başlarında, kuytu köşelerde soğuklarda titreyenlere, kuş tüyü yataklarda yatanlara, ipek çarşaflar örtünenlere, su gibi rakı, şarap içerek sarhoş olanlara, lüks eğlence yerlerinde hesapsızca harcama yapanlara, kıllı göbeklerinin kaşıyanlara, izansızca sözler sarf edenlere… Herkese gelmektedir yeni yıl. Herkes bir şekilde geçirecek ve bu yeni yılı yaşayacaklar. Belki daha çok yıllar yaşayacaklar.
Kimileri bir ekmek parasına nelere katlanırken, kimileri nerede, nasıl, kimlerle beraber zaman geçireceklerini, ne giyip nasıl görüneceklerinin, nasıl eğleneceklerinin, en çok harcama yapacak kişilerin seçileceğinin hesabını yaparlar.
Tüm bunlara yapanlaradır sözüm. Yeni yıla girerken bir ekmek bulamayan milyonlarca insanın var olduğunu düşünüyor muyuz acaba?
İnsanların sokaklarda; evsiz, barksız, aç, susuz, aciz durumda iken, giyilecek bir libasları yokken, yaşlı, hasta, yoksul, yakacağı, yiyeceği, içeceği yokken, yokluk, sefalet ve perişanlık içinde yaratanına ellerini açıp dua etmekten başka çaresi olmayan insanlar olduğunu hiç düşünüyor muyuz?
Unutmayalım! Dünyada yaşama hakkına sahip olan her insanın, insanlığın gereği olan yaşama hakkının gereklerine, mutlu, huzurlu, güvenli yaşamaya hakkı olduğunu biliyor muyuz?
Madem insanız. İnsanlık gereği yeni yılın tüm insanlara mutlu ve yüzlerinin güldüğü bir yıl olmasını dilemeliyiz.
Yine unutmayalım ki. İnsan yaradılış itibariyle, yerine getirmekle mükellef olan bir görevi vardır. Âdeta bir sahne olan bu dünyada, kendisine biçilmiş rolünü oynadıktan sonra, bu dünyayı bırakıp esas yerine gidecektir.
Günümüzde dil, din, ırk gözetmeksizin, coğrafi yer gözetmeksizin, insanlara yardıma koşmalı, yaraları sarılmalı, yağma, talan, açlık, katliama son vermek için herkes üzerine düşen görevi yapmalı.
Yeni yılda haksızlıkların, insafsızlıkların, vicdansızlıkların son bulması için gerekli çaba ve gayreti göstermek gerekmez mi?
Her yıl bir yaş daha yaşlanıyoruz. Belki biraz daha tecrübe kazanıyoruz. Belki biraz daha yapamadıklarımıza ya da eksik yaptıklarımıza hayıflanıyoruz. Belki olmuş acı ve üzüntülerimizi yeni yılda son bulmasını temenni eder dururuz. Yeni yılda güzeli ve güzellikleri yaşamayı, yanlışı ve kötülükleri terk etmeyi diler dururuz.
İşte bu söylenenler ışığında, yeni yılda kimsenin ışıksız, ümitsiz, kalmaması temennisiyle, tüm insanların hayallerinin, dileklerinin gerçekleşmesi temennisiyle, sağlık, mutluluk, huzur ve barış dolu yeni bir yıl diliyor ve diyorum ki:
Yeni yıl gelmişse, gelmiş neylerim.
Savaş bitsin diye, dua eylerim.
Siz de eşlik edin, diye söylerim.
Hayırlı yıl olur, inşallah derim.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com |