Yeni Bir Yaşam Mı, Geçen Ömür Mü?
Zaman bizi bir yıl daha dişlileri arasında sıka sıka eritti.
Peki, gücümüz yetti mi?
Elbette hayır.
Kimsenin gücü yetmedi; ancak geçen yılın “en”lerini ve “in”lerini seçmekle uğraştık.
Giden bir yılın ardından bakarak, “bu yıl bana neler kazandırdı, neler kaybettirdi?” diyerek kritikler yaparak, geçmişin muhasebeciliğine soyunuyoruz.
Bir ömür -artık kaç yıl olduysa- yaşıyoruz.
Geçen yıl da ömrümüzden bir zamandı.
Bu zaman, ne yazık ki parçamız olan bir yılı ömrümüzden aldı gitti.
İşte gelen zamanla, yeni bir başlangıç mı olacak, yoksa eski bir yılın bitişi mi..?
Dünyada ve ülkemizde hep yıl içerisinde olan bitenin, “en”lerin, “in”lerin kritikleri yapılırken, acaba kendimiz için de aynı kritikleri yapıyor muyuz? Şayet yapacak olursak; geriye dönüp baktığımızda; “ne durumdayız?” diye hiç düşündüğünüz oldu mu?
Zaman, belki avuçlarımız arasından, bir avuç su gibi parmaklarımız arasından akıp, kayıp gidiyor.
Tabi giderken beraberinde bizden bir şeyler de alıp götürüyor, farkında olsak da, olmasak da...
Geriye dönüp baktığımız da; “ha bir yıl, ha bir ömür” hiç fark etmiyor.
Bir köşeye çekilip ömür muhasebesi yaptığımızda; ne kadar çok yaşanmışlıklar gelip-geçmiş değil mi?
Ne zaman, nerede, nasıl doğdunuz?
Kaç okula gittiniz, kaç sınıfta okudunuz, kimler vardı o sınıflarda ve her birinin birer ismi neydi?
Kaç kişi sevdiniz, kim bilir kaçıncı kez sevdiğinizle buluşmanız oldu tenha ıssızlarda yalnız?
Ne yazılar yazdınız, ne kadar kitap okudunuz?
Ne isimler girdi, çıktı, yüreğinize, beyninize?
Tam hatırlıyor musunuz her birini acaba?
Hayır, kendi adıma gerçekten unuttum çoğunu...
Ancak, unutmadıklarımız da yok değil.
Hatırladıklarımız...
Uğruna gözyaşı döktüklerimiz...
Ömrümüzün kilometre taşları sayılabilecekler...
Bahçemize renk verenler...
Tenimize kokusu bulaşanlar...
Zamanımızı çalanlar...
Daha niceleri.
Belki sayısını bile hatırlamıyoruz, kim bilir!
İyisi-kötüsü, doğrusu-eğrisiyle geride bıraktıklarımız bizlere neler kazandırdı, neler kaybettirdi...?
Olumlu-olumsuz yaşadıklarınız kariyeriniz, sağlığınız, maddi-manevi durumunuz, sosyolojik, fizyolojik ve psikolojik yaşamınız üzerinde nasıl bir etki bıraktı dersiniz.
Yeni bir yıl sizin için yeni başlangıç mı oluyor, yoksa eskiyen bir ömrün devam ettirmek mi oluyor acaba?
Yeni bir başlangıç diye addedilen yeni yıl, aileniz, sağlığınız, sevdikleriniz, eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınızdan kimleri aldı acaba?
Yeni yılda, bir önceki yıldan gerçekten ne kadar memnun kaldınız acaba?
İnsan hayatı kesintisiz devam edip, takdir edilen kadar süre giden bir süreçtir.
Eksilen her gün, her ay ve her yıl belki yenisi başlıyor; ama yeni bir hayat başlamıyor, aksine başlamış olan hayat iyi-kötü devam ediyor.
Önemli olan yeni bir hayatın gelmiş oluş olmasından ziyade; sizin ne kadar hazırlıklı olduğunuz, insanlara ne kadar yardımcı olduğunuz, hakkı, hakikati ve marifeti bulmak adına neyi, nasıl, nerede hareket ettiğiniz ve ölümden sonraki hayat yolculuğunda ne kadar katık topladığınızdır.
Bizler, yaşadığımız zamana, elde edeceğimiz ebedi hayata hakkını vermek zorundayız, öyle değil mi?
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com
|