Uykudan Uyan Ey Adıyaman Halkı…
Son günlerin en önemli yerel konusu olan Nemrut Dağı ile ilgili tartışmalar devam ederken İzmir’deki kalbi memleketi Adıyaman için atan; Dokuz Eylül Üniversitesi Coğrafya Anabilim Dalı Emekli Klimatolog Yrd. Doç. Dr. Sayın İhsan Köksal Alpaydın’ın konu ile ilgili kaleme aldığı aynı başlıklı makalesini aşağıda birlikte okuyalım:
“Malatya’nın ilçesi olan Memleketim Adıyaman 1 Aralık 1954 tarihinde İl merkezi olmuştur. Yasa gereği il hudutları ve idari yönden bağlanacak ilçe ve beldeler yasayla belirlenmiştir
Adıyaman’ın Sosyo-kültürel ve ekonomik gelişmesine ilk neşter ilçemiz olan Adıyaman’ın il merkezine dönüşmesiyle atılmıştır.
Adıyaman, 1957 yılından itibaren T.B.M.M’de kendini özerk olarak temsil etmesi ve sorunlarıyla yakinen ilgilenmesi için milletvekilini Ankara’ya göndermiştir. Adıyaman’ı temsil eden milletvekillerimiz hemen hemen çoğunluğu o günün iktidar partisine bağlı olarak görevlerini başarıyla! yapmışlardır.
Adıyaman halkını temsil eden bu milletvekillerimizin maalesef ne kadar başarılı oldukları ve Adıyaman’ın sosyo-kültürel ve ekonomik gelişimine ne kadar katkı sağladıkları sayın hemşerilerimin takdirlerine bırakıyorum. Şöyle ki görünen köye kılavuz istemez, denir. Doğrudur.
Bu yazıyı yazmama neden olan basında çıkan “:Adıyaman Nemrut’u Malatya’ya kaptırdı” haber olmuştur.
Bu satırları neden yazıyorum. Çünkü ben kilometrelerce uzakta ama kalben Adıyaman’da yaşayan bir vatandaşım. O halde;
Kendimden kısaca bahsedeyim. Çocukluğum ve gençliğimin en güzel günlerim Adıyaman’da geçti. Üniversiteden mezun olduğum 1966 yılından sonra, görev icabı hep Adıyaman’ın dışında kamu kuruluşlarında görev yaptım. Emekli akademisyen bir kişi olarak, güzel şehrim Adıyaman için “çam sakızı çoban armağanı” olarak bilimsel çalışmalarımla hizmet vermeğe çalıştım Şöyle ki; Güney Doğu Anadolu Projesi’ni (GAP) 2001’de ilk defa Avrupa’ya ben taşıdım. Her fırsatta GAP’ın bölge halkına nasıl olumlu etki yapacağını gündemde tutmağa çalıştım. Adıyaman’da 2006 Yılı Eylül Ayında yapılan sempozyumda, “Adıyaman şehrinin 1960 yılından 2005 yılına kadar olan gelişimini” açıklamaya çalıştım. Bunun ötesine mensubu bulunduğum Dokuz Eylül Üniversitesi’ne ait proje kapsamında 1997 yılında “ Adıyaman Şehir Coğrafyası”[1] konulu bilimsel çalışmamı 2007’de :” Adıyaman İl’inde GAP’ın Sosyo-Ekonomik Faaliyetlere Etkisi” konulu proje çalışmam izledi.
2010 yılında “Adıyaman İl’inde GAP’ın Sosyo-Ekonomik Faaliyetlere Etkisi” projemi kendi imkânlarımla bastırarak:
Başta Başbakanımız Sayın Tayip Recep Erdoğan olmak üzere; Adıyaman Valiliği, Adıyaman Üniversitesi, Milli Eğitim Müdürlüğü,[2] Sanayi ve Tic. İl Müdürlüğü, İl Turizm Müdürlüğü, İl Tarım Müdürlüğü, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası’na, Besni-Çelikhan,-Gerger-Gölbaşı- Kâhta-Samsat-Sincik ve Tut Kaymakamlıklarına ve siyasi parti il başkanlıklarına, okunması, irdelenmesi, bilgi ve gereğinin yapılması ümidi ile 2010 Haziran ve Temmuz aylarında PTT kanalı ile gönderdim.
Konuya “Adıyaman Nemrut’u Malatya’ya kaptırdı” haberin öncesine dönelim.
Kuzey komşumuz Malatya ile Dünyanın 8.harikası olan Nemrut için ilk sorun 1996’da ortaya çıkmıştır. Adıyaman’da yayınlanan Gündem Gazetesi 11.10.1996 tarih ve 689 nolu yayınında “Adıyaman Çıkmaz Sokak Oluyor” ( Proje syf: 229) başlığı ile ilk tehlikeyi gözler önüne sermiştir. Adıyaman halkının uyandığını tahmin ettim. Sevgili halkımın ve temsilcileri olan milletvekillerinin de henüz derin uykudan uyanamadıklarını, basında yer alan “Adıyaman Nemrut’u Malatya’ya kaptırdı” bilgisi, içimi acıtmıştır. Basında yer alan bu habere, Adıyamanlı olarak çok üzüldüm. Demek ki, Adıyaman halkı uyumaya devam etmektedir. NEDEN?
1989 yılında yürürlüğe giren Güneydoğu Anadolu Projesi’nin master planında iller için stratejik sanayiler belirlenmiştir. Adıyaman ili için ana sanayi olarak “Turizmle ile ilgili sanayi”[3] öngörülmüştür. Ekonomistler, turizm gelirlerini görünmeyen ihracat, halkımız da bacası olmayan sanayi olarak ifade etmektedirler. Böylece turizmin önemini belirtmiş oluyorlar.
Turizm, toplumların kalkınmasında bir bütün olarak algılanır. Şöyle ki; ekonomik açıdan büyük yararı olan turizmin sosyal ve kültürel açıdan da yararları vardır. Turizm, toplumun bireyleri arasındaki bağların kuvvetlenmesine etkisinin yanında kültür değişimini de sağlamaktadır.
GAP Master planında, turizm potansiyeli değerlendirildiğinde görüleceği üzere; Adıyaman; arkeolojik, jeolojik, kültürel, tarihi, doğal, sağlık ve bedeni sportif ve eğlendirici özelliklerine fazlasıyla sahiptir.
Adıyaman İl’inde; 80 arkeolojik[4], 30 din[5]i ve kültür, 17 sivil mimari ve 15 doğal sit alanları mevcuttur. Adıyaman’a gelen turistin, görsel, basın ve diğer tanıtıcı imkânlarla tanışabilmesi ve mutlu olarak ülkesine dönmesi için elverişli şartları sunmakla mümkündür.
Pekalâ ne yapmak lâzım? Sorusu gelir. İç işlerimize karışmak ve turizmin gelişimine destek yerine köstek olanları bulup, onları ayıklamak gerekir. Açık bir ifade ile Bizans oyunları ile yıllık 6 milyon dolarlık turizm potansiyeline el atıp bu parayı Adıyaman halkı değil de Malatya halkı sebeplensin amacıyla her fırsatta eli Adıyaman halkımın cebinde dolaşmasına son verilmesi gerekir. Yoksa “Atı Alan Üsküdar’ı geçer“ atasözüne muhatap oluruz. Hemşerilerim bu tuzaktan habersiz kış uykusuna lütfen devam etmesinler. Uyanmalarını, meşru platformda gerekli girişimlerini yapmalarını, mağduriyetlerinin önüne geçilmesini istiyorum.[6].
Malatya halkı bizim bir suçumuz yoktur, Orman ve Su İşleri Bakanlığının tasarrufudur diye kendilerini masum göstermek isterler. Hafızaları karıştırdığımızda Nemrut Dağı’nın tepesinde Adıyaman-Malatya ileri gelenleri zamanın Turizm Bakanının yanında tartışmışlar ve konu Danıştay’a taşınmış ve üç yıl süren dava, Adıyaman’ın lehine tescil edilmiştir[7].Malatya’nın turizm potansiyelini ele geçirme eylemini yürütmeleri, bana güney komşumuz Suriye çağrısını yapmaktadır. Şöyle ki, Suriye Devleti, Hatay ilinin kendilerine ait olduklarını her fırsatta dile getirmişler ve haritalarında Hatay ilimizi de göstermelerine rağmen bugün kuvvetli ve istikrarlı dış politikamız sonucu, komşumuz bu sevdadan vazgeçerek kendi içleriyle uğraşmaktadır. Umarım ki sağduyu egemen olur.
Malatya’da yetiştirilen Kayısı ve Şeftali yurt sathına yayıldığı gibi bu ürünler ihraç da edilmektedir. Malatya ekonomisine büyük katkısı olan bu ürünlerin yanında Adıyaman GAP çerçevesinde Çelikhan’ın kuzeyinde yer alan ÇAT baraj suları Malatya ovasının sulanmasına katkıda bulunmasına rağmen Malatya’nın, 6 milyon dolarlık turizm potansiyeline göz diktiği anlaşılmıştır.
Adıyaman halkını hiçe sayan, Malatya’nın Pütürge İlçe Belediye Başkanı Sayın Necdet AYAYDIN’ın Malatya Gazeteciler Cemiyeti’nde 23 Kasım 2011 tarihinde yaptığı basın toplantısında (ek-1): “Nemrut’a giden yolunun % 80’nin tamamlandığını belirtmiştir. Adı geçen bu yolun Malatya Valisi Doç Dr. Sayın Ulvi Saran ve milletvekillerinin verdiği destekleriyle yapıldığını” zafer kazanmış komutan edasıyla açıklamıştır. Sözlerine “Adıyamanlılar istemese de, kızsalar da kazanmış biz Pütürge olarak alternatif yolu bundan böyle daha iyi kullanarak turizme hizmet vereceğiz.” Diyerek devam etmiştir.
Gerek Pütürge Belediye Başkanı’nın Nemrut’a kerhen sahip çıkmanın yollarını arayarak Güneydoğu Torosları’nı kuzey-güney doğrultusunda çok kötü arazi yapısına rağmen 83 km yolu yapma kararlığını göstermişlerdir. Devleti yanıltmak suretiyle güzel lobi oluşturarak arkalarına milletvekillerini ve önderliği Malatya Valisi Doç Dr. Sayın Ulvi Saran’ın azimli çalışmaları sayesinde yıllık 6 milyon dolarlık turizm gelirini Pütürge-Malatya üçgeninde bölüşmek kararlığında oldukları sonucu ortaya çıkmıştır. Bu üçgenin içinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın da yer aldığı görülmektedir. Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdür Vekili sayın Ahmet Özyanık’ın (Ek-2):”Adıyaman ile Malatya arasında sürekli çekişme konusu olan Nemrut Dağı’nın Malatya tarafında kalan bölümünün de turizm merkezi planlamasına izin verdik” açıklaması Bakanlığın adeta Adıyaman’ın turizmini baltaladığının, yani, GAP Master planını çiğnediğinin, başka bir ifade ile kötü lobinin kurbanı olarak Bakanlık suç işlediğinin farkında bile değil. Umarım yanlış hesap Bağdat’tan döner. Beyanatta bulunan Genel Müdür Vekili Sayın Ahmet Özyanık da , bir Malatyalı olmanın mutluluğu ile Adıyamanlılar beceriksiz çıktılar (endamında.Yani konuşmasında bu ifadeler saklıdır.). Malatya-Pütürge üçgeninde turistler için modern tesislerin yapılacağını ve Malatya havaalanından inen turistler bu tesislerde konaklayacaklar Nemrut Dağı’nı tavaf ettikten sonra dönüş için aynı güzergâhı kullanacaklarını ifade etmişlerdir.
CHP Malatya Milletvekili Sayın Veli Ağbaba, Bakanlığın vermiş olduğu kararı doğru bulduklarını, “ Nemrut Adıyaman’ın değil, dünya insanlığının ortak malıdır”[8] diyerek Malatya’dan Nemrut’a daha rahat gidilebileceğini ifade etmişlerdir. Günümüz iktidar partisi Adıyaman milletvekillerinden değil; CHP Adıyaman milletvekili Sayın Dr. Salih FIRAT’tan ses gelmiştir.:” Malatya için böyle bir izin verilmesi yanlış olmuştur, uygun da değildir…”açıklamasında bulunmuştur.
Nemrut’a nasıl gidilir? Sorusuna cevap olarak ilişikte tablo açıklık getirecektir(Ek:3)
GAP projesi, Adıyaman’ın sosyo-kültürel ve ekonomik gelişmesi için bir fırsattı. Çok geç kalıyoruz. NEMRUT Dağı’na yılın ve günün her saatinde çıkmak “yapılacak teleferik[9]” ile mümkündür. Çok geç kalındı. Elimizi çabuk tutmamız gerekir. Samsat İlçesi sınırlarında yer alan sahabilerden Safvan Bin Muattal Hz’nin türbesi ve çevre düzenlenmesinin bir an önce tamamlanması ve turizme açılması elzemdir. Korkum şudur ki, Malatya’nın, Nemrut’u Bizans oyunları ile elimizden almak istemesi, güney komşumuz Şanlıurfa da Samsat’ı da eline geçirmeye kalkışır ve “burası bizim il hudutlarımız içinde yer almaktadır!?.”..diyeferyat edeceklerinden korkarım…
GAP projesinde arzu edilen bir düzeye gelemeyen Adıyaman, turizm açısından da pek atıl kaldığı, beklenen hamleyi yapamadığı gibi, ağzındaki lokmayı Malatya’ya kaptırma tehlikesiyle karşı karşıyadır.. Sözlerimi bir atasözü ile noktalamak istiyorum. “Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye”
Not: Bu yazı; Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah GÜL’e- Başbakan Sayın Recep Tayip ERDOĞAN’a- Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU’na- Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul GÜNAY’a- Adıyaman Valiliğine-Adıyaman Görsel ve Yayın Basın Mensuplarına gönderilmiştir. (Sayın Alpaydın’ın notudur)”
Makale burada bitiyor…
Eline, diline, yüreğine sağlık Sayın Alpaydın…
Eh… Geçen “Bor’un pazarı” geri getirilemezse dahi, yerine en azından “başka bir pazar” getirilir her halde…
Mustafa Işıldak www.isildakkalem.com
17.1.2012 Adıyaman’da Bugün Gazetesi
0532-422 95 28 m.isildak02@gmail.com
[1] Bu projemin kısa tanıtımı 1996 Yılında Türkiye genelinde DTC Fakültesi’n ’de bir sempozyumda ve 2003’de Romanya’da tarafımdan yapılmıştır.
[2] Milli eğitim Müdürlüğüne 3 adet olmak üzere Adıyaman Lisesi’nde -İl Halk Müd.-İl Halk Kütüphanesinde ve Adıyaman Belediyesi’nde bilgisayarlarında tarafımdan kopyası verilmiştir.
[3] Alpaydın İhsan Köksal l(2010) Adıyaman İl’inde GAP’ın Sosyo-Ekonomik Faaliyetlere Etkisi” syf:18.
[4] Dünyanın 8.harikası olan NEMRUT,
[5] Sahabe Safvan Bin Muattal Hz.
[6] Millervekillerimiz ve tüzel kişiler de bu uykunun içinde yer aldıkları gözlenmiştir.
[7] Alpaydın İhsan Köksal ( 2010) syf:: 229.
[8] Müslümanların Kabesi olan Mekke Şehri’ de dünya insanlığını ortak malıdır. Ama Mekke Suudi Arabistan Devletin sınırları içinde yer almaktadır. Biz oraya pasaportla ve vize ile gidebilmekteyiz. CHP Vekili Sayın Ağbaba buna nasıl cevap verecektir.. Ayrıca Pütürge İlçesine ait Web sayfasında Nemrut Dağı’nı ilçe hudutları içinde yer aldığını yazmakla tarihi bir hata yaptıklarını bile farkında değiller.
[9] Alpaydın İhsan Köksal (2010):” Adıyaman İl’nde GAP’ın Sosyo-Ekonomik Faaliyetler Üzerindeki Etkisi “ shf: 240-241 - Teleferik yapımı için teknik fizibilitenin yapılarak finansın karşılanması için Adıyaman Halkı elbirliği- gönül birliği yapacaklarından şüphem yoktur.
|