Şu Sokak Düğünleri Yok Mu?
Gerçekten şu sokak, mahalle düğünleri yok mu?.. İnsanı çileden çıkarıp, canından bezdiriyorlar. İnsanı düğün yapmaktan nefret ettiriyorlar.
Yaz mevsimi geldi mi, özellikle hafta sonları, her mahalle ve sokakta başlayan düğünler, insanları canından bezdiriyor. İki kişinin mutlu olması uğruna, genellikle onlardan habersiz gelişen o kadar çok olay tezahür ediyor ki, sonrasında haberdar olduklarında hep üzüldüklerini düşünüyorum.
Serin havada yankılanarak artış kaydeden davul-zurna, orkestra, en önemlisi de havaî fişek resitali evlerimizin içine kadar sirayet ediyor. Kapı pencereleri kapatırsın bir türlü, sıcaklardan patlarsın; kapatmazsan, evin içine kadar kulaklarını tırmalarcasına yüksek desibeli/şiddetli bir ses gürültüsüne, kirliliğine şahitlik etmek zorunda kalırsın.
Gece yarısından sonra başlayan havaî fişekler, insanlara rahatsızlık veriyor. Farkında olmadan ağzından nahoş söylemlerin, belki de küfürlerin çıkmasına sebep olunuyor.
Şu havaî fişekleri atmasanız ne olur be kardeşim!
Acaba gelin-damat evlenmemiş mi olurlar!
Yapılan düğünden kimsenin haberi olamamış mı olur acaba!
Sağır sultanın bile haberdar olacağı bir şekilde patlayan havaî fişekler, düğünlerin vazgeçilmezleri mi, yoksa düğünlerin çirkeflikleri mi acaba?
Düğünlere iştirak eden birkaç sarhoş-ayyaş da varsa, o da başka bir dert tabi. Gece 12-1’lerden sonra başlayan içki sonrası muhabbetleri…
Belki komşusunda hasta olanı vardır.
Belki komşusunda ufak çocuğu olan vardır.
Belki komşusunda hafta sonunu sakin ve huzurlu olarak evinde geçirmek isteyen, uykuya ihtiyacı olan vardır.
Hele bir de dam ’da yatılıyorsa; her an üzerine düşecekmiş gibi havaî fişeklerden sakınmaya çaba harcarsın. Korku ve endişenin biri bin para…
Düğünlerde ne olduğu anlaşılmaz müzikler ve söylenen şarkı-türkü sözleriyle insanın başına taş vururcasına işkence ettiriyorlar. İstesen de kendini soyutlayamıyorsun. Belki çıkıp gitmek istersin; ama nereye, kime?.. Hem kendi evinden ayrılıp, gitmek de olmaz ki…
Bu tür düğünler de hangimiz küfür etmemiş, ağır sözler söylememişizdir, söyler misiniz?
Hâlbuki herkesin dualar etmesi gerektiği böyle güzellikleri işkence haline dönüştürüp çirkinleştirmenin ne âlemi var. Elbette bunda gelin-damatın bir suçu yoktur, çünkü haberleri yoktur.
Evet, düğünler yapılacaktır. Belki maddi külfetinden dolayı evlerinin yanında yapmışlardır. Ancak yapılan masraflar da düğün salonlarını aratmamaktadır. Kendiliğinden oluşan bu gelişmelerde yapılan masraflar; emin olun düğün salonlarına verilecek paraları katlar dersek yerinde olur.
İnsanlara böylesine işkence etmenin hiçbir haklı tarafı ve kabul edilebilir yönü olamaz.
Hem kuzum, altın fiyatlarının her geçen gün uçtuğu şu günler de; nasıl oluyor da aileler, çocuklarını evlendirebiliyorlar, o da ayrı bir konu tabi ki!..
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com
|