Sebepsiz Sıkıntılar Çoğaldı
Söyler misiniz, hangimiz güne yorgun kalkmıyoruz!
Güne başlarken , bozulan dengelerle beraber, tutarsızlıkların haddi hesabı yok gibi.
Gelen günümüz, giden günümüzü tutmamakta, “gelen, gideni aratıyor!” dersek yerinde olur herhalde. Yaşadıklarımızın üzerimizdeki etkisi bizleri feveran ettirmeye yetiyor da artıyor bile.
Yaşadıklarımızın bizden alıp götürdüklerin farkına varınca, cidden bunalıma doğru giden bir durum olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bir bakıyorsunuz hava güzel, herşey yolunda diye düşünürken; anlamsız ve manasız bir sıkıntı olur çoğu zaman üzerinizde, sebepsiz…
Zevk alamama meslesi, ortamdan, çevreden sıkılma durumu durumu.Bunu basit bir durum olarak yorumlamamak lazım.İnsanın dünyasında içsel bir mesele olarak bakmak gerekir.
Kafamıza taktığımız her hangi bir durumun bedenimizde yansıttığı belirtilerle dengesizleşiyoruz, tutarsızlaşıyoruz, asabileşiyoruz ve strese, depresyona giriyoruz.
Kimi zaman sıkıntıdan çok zorluk çektiğimiz anları da yaşamıyor değiliz.
Elbette her sıkıntının bir sebebi vardır; ama nedense bu sebepleri hatırlamayız, hatırlamak istemeyiz.
Ancak son haddine varınca , fiziksel ve fizyolojik bir tahribata yol açtığında ve günlük yorgunluklar bizi yoranlarla birleşince farkına varabiliyoruz.Ancak nafile…
Ciddi olarak bizi çok etkiliyor. İçinde bulunduğumuz durumda istemsiz yapılan söz ve söylemlerle, hareketler ve tavırlarla etrafımızdakilerin değişik algılamalarına sebep oluyoruz.
Bu durumu çoğu zaman kabullenmiyoruz.Sorulduğunda; “hayır bi sorun yok, herşey yolunda!” diyerek toparlamaya çalışıyoruz; ama nereye kadar…
Karşımızdakiler buna ne kadar önem veriyor, ne kadar kabulleniyor bilinmez; ama bizi tanıyanlar bir sorunumuz olduğunu her şekilde anlayıyorlar.
Günümüzde o kadar sebepsiz sıkıntılar içerisine giriyoruz ki artık sıkılacak çok fazla detayla başbaşa kalıyoruz..
Yapılacak işler, arz ve talepler, beklentiler ve karşılık bulamamalar çoğaldıkça, görev seviyemiz, sorumluluklarımız arttıkça sıkılmaya, yıpranmaya ve iyice tad almamaya başlıyoruz.
Sorunları kendi içimizde, kendi başımaza halledemiyoruz.Ne kadar saklamaya çalışsak, halledebileceğimizi düşünsek de çaresizce, mecburen, ailemize, arkadaşlarımıza, dostlarımıza, çevremize yansıtıyoruz.
Yarışıyoruz, yoruluyoruz, yanlış yapıyoruz, yalpalıyoruz…
Sebepli-sebepsiz sıkılıyoruz, saklanıyoruz, strese ve depresyona giriyoruz.
Gerçekten, hangimiz güne yorulmadan kalkıyoruz?
Söyler misiniz?
Allah yardımcımız olsun !
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com
|