Şans Oyunlarına Müptela Bir Gençlik
İşsizliğin hızla arttığı ülkemizde, toplumun büyük bir kısmı umudunu şans oyunlarına bağlamış durumdadır.
Toplumun şans oyunlarına yönelmesinin sebeplerinden belki de en önemlisi işsizliktir.İşsizlik bu umudu en çok öne çıkarıp, süreklilik sağlayan, canlı tutan sebeplerin başında gelmektedir.Aslında şans oyunlarına bel bağlama, medet umma, kısa yoldan zengin olma durumu, çoğu insanı gençlik dönemlerinde etkisi altına almaya başlar.
Bugün özellikle üniversitelerde gençliğin şans oyunlarına ilgisi ve umudu, beklentisi epeyce artmış görünüyor. Ailesinden ve yaşadığı bölgeden uzaklaşan üniversiteli gençlik; ilk kez bu dönemde paraya sahip olmaya, varlığını veya yokluğunu hissetmeye başlamıştır.Yalnız yaşama ve arkadaş çevresi gibi içinde bulunduğu ekonomik durum, onu şans oyunlarına itmiştir.Çalışmayan öğrencilerde daha çok olduğu gibi, aynı durum, hem çalışıp, hem okuyan öğrenciler için de geçerlidir.
Arkadaşlar arasında kendini farklı gören, farklı tanıtan, ailesinin kimliğini olumsuz anlamda saklayan gençler, arkadaş ortamına uyum sağlama ve soyutlanmama adına, hep para kazanma gibi bir kazanç isteği, birden zengin olma hayali vardır.Bu hayala ulaşma adına, ailesinden gelen paraları hayalini ulaşma uğruna şans topu, süper, sayısal loto, iddia, at yarışları gibi çeşitli şans oyunlarına yatırabiliyor.
Hayalları gerçekleştirme adına bağımlı olunan şans oyunlarında; erkekler kızlara oranla daha fazla ilgili görünmektedir.
Türkiye'de şans oyunlarının müdavimleri, ya işi-gücü olmayan boş gezen insanlar, ya hayallerini gerçekleştirebilmek için kısa yoldan köşeyi dönme düşüncesiyle, ciddi miktarda paraya ihtiyacı olanlar, ya da hayallerinin öncesinde içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılardan bir an önce kurtulmak isteyen insanlardır.
Şans oyunlarına gösterilen aşırı ilgi, refah düzeyiyle paralel ve orantılı olarak artış gösterebilmektedir.
Kalkınmış ve refah düzeyi yüksek ülkelerde yaşayan bazı insanlar; sadece zevk için bu oyunlara yönelebilirken, biz de şans oyunlarına bu şekilde yaklaşan çok az bir kesim vardır.Daha doğrusu gelişmiş, her yönden doyuma ulaşmış, refah düzeyi yüksek ülkelerde bu tür şans oyunlarına duyulan ihtiyaç, bize oranla çok daha azdır.
Türkiye'de üniversite gençliğinin yaklaşık % 80’i, 90'ı şans oyunlarının takipçisidir.Gençliğin okul yıllarından itibaren başlayan şans üzerine kurulu yaşamı; özellikle üniversite yıllarında somut bir şekilde etkisini sürdürmeye devam etmektedir.Her hayal gibi, bu tür hayaller, umutlar gençliğin yaşamında var olmaya devam etmektedir.
Şans oyunlarına olan bağımlılık, uyuşturucu müptelası olmuş gibi her geçen gün kendine sıkı sıkıya bağlanılmasına sebep oluyor. Elinde ve avucunda ne varsa şans oyunlarına yatıran gençler, istediklerini elde edemeyince hayal kırıklığına ve hüsrana uğruyorlar. Bu hüsran, bir çok ailenin dağılmasına (boşanmalara), kişinin psikolojik ve fizyolojik durumunun bozulmasına sebep olmaktadır.Çevrenize şöyle bir bakacak olursanız, beş parasız kalan şans oyunları müdavimleri, aileden eşten, çocuklardan yoksun olan bir çok kişinin varlığına rahatlıkla şahit olabilirsiniz.Fazla ifşa etmemekle beraber, kendimizde bu tür şans oyunlarına zaman zaman baş vurabiliyoruz.
Anlayacağınız, şans oyunlarıyla geleceğini şekillendirmeye çalışan, şans oyunlarıyla kısa yoldan zengin olmanın, köşeyi dönmenin hesaplarını yaparak, alın teri dökmeden, kolay para kazabilme hayalleriyle yaşayan hayallere müptela bir nesil yetişmektedir. |