Oruçla Beraber Yardımlaşma Da Artmaktadır
İslam âleminin kutsal ayı olan ve 11 ayın sultanı olarak kabul edilen Ramazan ayının üçte birini geride bıraktık.Kılınan teravihlerle ve kalkılan sahurlarla oruç tutmaya çalışıyoruz.
Özellikle bu Mübarek günlerde sosyal yardımlaşma ve dayanışma duygusu üst seviyelere tırmanmaktadır. Peki, bu yardımlaşma ve dayanışma duygularını bihakkın yaşayabiliyor muyuz?
İşsizlik ve perişanlığın her geçen gün artığı günümüz de toplum olarak yardımlaşmaya gereken önemi vermiyoruz, veremiyoruz. Bu noksanlık ise toplum kültürleri için bir insanlık ayıbı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Oysaki yoksullukla mücadelede yardımlaşmanın çok büyük önemi var. Yardımlaşma ise insanların hayati zorluklarından ve makul ve mantıklı ihtiyaçlarından doğmaktadır. Özellikle bu son günlerde Somali ve benzeri bir çok ilkede insanlar açlık sefalet ve kıtlıkla karşı karşıya kalmış durumdalar. Yapılan tespitlere göre her 6 dakikada bir çocuk ölmektedir. Bunun sorumluluğunu biraz bizlerde içimizde hissetmeliyiz. Yüreğimiz yanmalı, içimizde bir şeyler erimeli. Çünkü toplumu ayakta tutan, geliştiren, yücelten, değerli kılan bu önemli unsurlar, insanların birbiriyle olan yardımlaşma ve dayanışma tutkularından ortaya çıkmıştır. Bu tutkular ferdiyetçilik zorluklarından dolayı, sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda yardımlaşma için yurt genelinde ve iller bazında birçok yardımlaşma dernekleri ve vakıfları kurulmuştur. İşte Ramazan ayı boyunca, sevgi, saygı, yardımlaşma ve dayanışma duygularının en seviyeleri çıktığı şu günlerde, Allah’ın rızasını kazanmak ve fakir-fukara -gurebaya, ihtiyaç sahiplerine ve muhtaçlara yardım etmek için bu dernek vakıflara, üye olmak, destek vermek, gönüllü hizmette bulunmak, vicdanının sesini dinleyerek sevaplarımızı arttırmak için bulunmaz güzel bir fırsatlardır.
Yardımlaşma duygusunun gelişmesi, sosyal bütünleşme, ekonomik kalkınma, manevi duyguların çoğalması, karşılık yardımlaşma ve dayanışma fikrinin gelişmesine vesile olur.
Sosyal hayatımızda dostluk ve kardeşlik duygularının geliştiren, sevgi-saygı bağlarını kuvvetlendiren bir birlikteliğin sağlanmasında yardımlaşma ve dayanışmanın çok büyük önemi vardır. Esasında bu anlamda ortaya çıkarak, büyük özveri harcayarak, zamanın çoğunu muhtaç insanlara ayırarak, manevi şuura eren, büyük bir haz alan, nice insanlar bulunmaktadır.
Sevindirirken sevindirmek, giyerken, giydirmek, doyarken doyurmak, mutlu olurken mutlu etmek, ailesini mutlu ederken, başka çocukları ve aileleri mutlu etmek-görmek, herhalde tadılması gereken en güzel duygu, en güzel haslet olsa gerek.
Bu anlamda üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışan nice Dernek, Vakıf ve kişiler mevcuttur, biliyoruz.
Ülkemizde ve ilimizde mal-mülk sahibi, maddi durumu çok iyi olan nice zenginlerimiz var. Bu zenginlerimiz ve imkânları ölçüsünde ellerindekinden işsize, yoksula ve fakir fukaraya verilmek üzere bu yardım kuruluşlarına, Derneklere ve Vakıflara yardım etmeliler.
Mal-mülk, kısacası zenginlikler gelip geçici, unutmayalım Malum insan ne oldum dememeli, ne olacağım dememeli. Yarın kime ne durumda olabileceğinin garantisini verebilir ki!..
Bu mübarek gün ve gecelerde, herkesin elinden geldiğince yardımlaşma ve dayanışma da bulunması temennisiyle, dualarınız kabul, Oruçlarınız makbul, Ramazan’ınız hayırlara vesile olsun diyorum.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com
|