Konuşmalar İnsanı Rezil de Eder Vezir de...
İnsanın en önemli yönü ve özelliği hiç şüphe yok ki konuşma tarzıdır.İnsanın olaylara ve olanlara bakış açıcı, inancı ancak konuşmayla ortaya çıkabilir. Bir konu hakkındaki duygu düşünce, idrak etme ve yorumlamaları ancak konuşma, yani sözlü iletişim sonucunda ortaya çıkar.Kalpte hissedilenler, zihindeki gizli düşünceler, idealler, arzular, istekler, talepler, hedefler, korkular, sevinçler, kederler, hüzünler... gibi sayısız özellikler, ancak konuşmayla ortaya çıkar ve kişinin ahvalini yansıtır.
İnsanların konuşmalarını kabul edilebilir ve sürekli halde devam ettirilebilir olması, ancak en az iki kişinin olduğu sohbet ortamlarında ortaya çıkar. Teklik, Allah’a has olan bir özellik olduğu için; kişinin yalnız olmasında konuşmanın hiçbir önemi olmaz ve değeri kalmaz.
İnsan yaratılışı gereği, hatasız ve rencide etmeyen, samimi, saygılı, alçak gönüllü yapılan konuşmaların önemsendiği sohbetlerden büyük zevk alır. Fikir, zikir ve görüşler farklı olsa da, saygılı ve etik kurallarına riayet edilen bir üslûpla konuşulması; dostluğun, samimiyetin, muhabbetin, hak, hukuk ve adaletin uygulanması bakımından insanlar üzerinde olumlu bir etki-iletişim ve seviyeli bir ortam oluşturur.
Kişinin sürekli “ben bilirim havalarına girmesi, ben söylüyorsam doğrudur!..” gibisinden saygısızca, pervasızca konuşanlar, her zaman tepki almalarına sebep olmuştur.Kişilerin saygısızca bilmişlik (ukalâlık) taslayarak “ben daha iyi biliyorum, o/onlar anlamaz, bilmez konuşmasın!.” türünden düşüncelerle karşı tarafı rencide ederek incitebiliyorlar. Tabi işin içine menfaat çatışmaları de girince; telâfisi zor bir hal almaktadır.Herkes bildiği konuda/alanda konuşmalı ve insanları aydınlatmalı, bilmiyorsa susmalı ve karşıya da konuşma hakkı tanımalıdır. Herkes her şeyi bilemez. Bilmeden her konuda konuşmaktansa, bilerek bir konuda konuşmak en güzeli olsa gerek.İnsan bildiği konularda bile fazla detaylı bilgisi olmayabilir.Bu yüzden, her konuya farklı bakış açıları olabilir.
Sohbet ortamlarında konuşulanları dinlememek, kabul etmemek, aynı an da tartışır bir üslupla konuşmak sıkça rastladığımız durumlardır. Özellikle görüntülü yaygın medyadaki tartışma programlarında, bu gibi örneklere sıkça şahitlik edebilirsiniz.Bazen konusunda uzmanlar bile, kaba-saba, pek de şık olmayan gereksiz sözlerle sıkıcı olduklarından, konuşmaları insanları etkilemez ve hoşlanılmaz.Hak, hukuk, adalet, Allah, Kur’an kelâmından uzak yapılan çoğu konuşmalar, insanların yüreklerini girmez, kalplerini yumuşatmaz, beyinlerine işlemez ve insanın sosyal yaşantısı üzerinde asla etkili olamaz.
Samimi, dürüst, ahlâklı, inanan insanlar, açık ve anlaşılır konuşurlar. Gereksiz konuşmazlar; üste çıkmak, son sözü söylemek gibi nefsanî amaçlar gütmezler.Konuşmalarında kendilerine saygı gösterdikleri kadar, başkalarının konuşmalarına ve bildiklerini anlatmalarına saygılı, tahammülkar, hoşgörülü ve sabırlıdırlar. Edindikleri ahlâkî terbiyeden kaynaklanan üslûpları nezaketlidir.Sakin ve anlaşılır bir ses tonuyla konuşurlar. Karşılarındaki insana öncelik tanırlar, insanî değerler gereği tavırlar sergilerler.
Dikkat edilmesi gereken konulardan biri de; hemen herkesin sıklıkla yaptığı ve yapmaktan çekinmediği din ve kutsallar ile ilgili espriler ve alaycı sözlerdir. Bulunduğunuz ortamlarda böyle davranan ve konuşan kişilerin sözü hemen kesilmeli, saygıya uygun olmayan esprinin yanlışlığı anlatılmalı ve kişi kesinlikle uyarılmalı. Eğer yapılamıyorsa, hemen o ortamdan uzaklaşmalıdır.Sonuçta kötü olmak, boş yere anlamsızca tartışma olur, hatta kavga edilebilir dereceye gelinebilir.
İnsanlar konuşmalarına dikkat etmelidir. Karşısındaki insan üzerinde olumlu-olumsuz nasıl bir etki bırakabilir hesabını iyi yapmalıdır.Hele menfaat çatışmaları içerisinde söylenen sözlerden ve yapılan hareketlerden kesinlikle kaçınılmalıdır.Karşıdakinin fikir ve görüşleri önemsenmeli ve onun da haklı yönlerinin olabileceği unutulmamalıdır.Dalga geçercesine, bazı kendini bilmez zevatlar gibi hareket etmemeli, insanlara tepeden bakılmamalıdır.
Çünküüüüü; “konuşmalar insanı rezil de eder, vezir de eder” bilesiniz.Toplumda ona göre davranın karşınızdakine..Bugün banadır, yarın sana, ona, ötekisine kim bilir!
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com
|