KAZIN AYAĞI ÖYLE DEĞİL!
6 Temmuz tarihli “Yemin krizi ve motor yakmak” başlıklı yazımda TBMM’nde BDP’nin motor ve CHP’nin de maalesef römork olmasıyla doğan yemin krizi ile son günlerde ilimizde yaşanan motosiklet yakma olayları arasındaki benzerliklerin siyasi değerlendirmesini yapmıştım. Özü, yemin etmeyen milletvekillerinin suçlu olarak iktidarı görmelerinin dışında daha da önemlisi bürokratlara ve sivil halka iyi model olamamalarıydı…
İnanmadığımı yazmam, yazılarımda da günlük konuşma dilimde olduğu gibi kimseyi rencide etmem, kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi başkasına yapmam, kimseyi ötekileştirmem. www.isildakkalem.com’da da görülebileceği üzere eleştiri siniri içerisinde yazmadığım için eleştiri sınırını aşmam. Aidiyet bağı içerisinde bulunduğum siyasi parti veya kuruluşun kurşun askeri olmam, kimsenin böyle bir kurşun asker olmasını da istemem. Çünkü ülke olarak ilerlememizin kurşun askerlerle değil; et, kemik, akıl ve ruhtan oluşan düşünebilen askerlerle ancak mümkün olabileceğine inanırım. Edebali’nin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözünü rehber edinirim…
Söz konusu yazımdan önce, mübarek Miraç Kandili gecesinde sade bir vatandaş olarak MHP Adıyaman İl Başkanı Hüseyin Özgün’ü telefonla arayıp kandilini kutladıktan sonra mecliste yemin ettikleri için partisi adına tebriklerimi ilettim. Aynı gece CHP Adıyaman Milletvekili Dr. Salih Fırat’ı aradım, telefonum cevapsız kalınca İl Başkanı Zafer Ersoy’u arayarak yine kandilini kutladıktan sonra mecliste yemin etmedikleri için üzüntümü partisi adına kendisine ilettim. İl Başkanı Ersoy da, yemin etmeme eylemini siyaseten doğru karşıladığını, lakin maaş alınmışsa iade edilmesi gerektiğine dair görüşüme ise katıldığını belirtti.
Bir gün sonra ziyarete gelen BDP’li bir dostuma da aynı görüşlerimi ilettiğimde; partilerinin idealist bir parti olduğunu, bu ideal üzerine kurulan partilerde de bu tür eylemlerin normal karşılanması gerektiğini söyledi.
Diyeceğim odur ki, yazılarımdaki muhatap sanki karşımdaymışçasına yazarım. Son seçimde milletvekili seçilen değerli bir dostumun anayasa referandumu öncesi karşıt görüşlere bu sütunda yer verdiğimden dolayı önce şiddetle eleştirdiği, gerekçelerimi dinleyince de bu kez yürekten desteklediği üzere karşıt görüşlülerle bir arada bulunmaktan, röportaj veya radyo-televizyon programı yapmaktan çekinmem. İlimizdeki siyasi hoşgörüyü bir kez daha tescil edercesine oğlu Murat’ın düğününde; CHP Milletvekili Salih Fırat’la AK Parti Milletvekili Murtaza Yetiş’in babası Av. Yusuf Yetiş’in nikâh şahidi olarak aynı masada oturmalarına vesile olan Avukat Abuzer Yaşar’ları da takdir ederim.
Yazımı eleştirenlere sözüm, dostlar kazın ayağı hiç de öyle değil!… 12 Haziran’da aday adayı olduğum partiyi övmek gibi bir çaba içerisinde değilim.
Konunun sübjektif değil objektif olarak anlaşılabilmesi için yazar kadar okuyucunun da ön yargısız olması gerekiyor galiba…
Dileğimiz, tutuklu vekillerin tahliyeleri için üstü örtülü de olsa yargının baskı altında tutulmasına son verilerek, başta ana muhalefet olmak üzere her iki parti milletvekillerinin yemin edip milli iradenin temsiline köstek olmamaları, ayrıca on bin lira aylıklarını da helal ettirmeleri…
Mustafa Işıldak m.isildak02@gmail.com
10.7.2011 Adıyaman’da Bugün Gazetesi
0532–422 95 28 www.isildakkalem.com
|