Kararını İyi Vermek Gerekir
Merdiven misali bir aşağı bir yukarı hareket eden bir yaşam tarzına sahibiz.Kimi zaman nerede olduğumuzu ve neler yaptığımızı biz bile farkında olmuyoruz. Rüzgar misali önüne katılmış, sağa sola zigzaklar yaparak, oradan oraya sürüklenip duruyoruz.Yaşamın gelgitleri içerisinde bir rota bulmaya çalışarak, gideceğimiz yönü tayin etmeye çalışıyoruz. Bunun için inanılmaz derecede efor sarfediyor, güvenli bir limana demir atabilmek için olağanüstü bir çaba ve gayret sarf ediyoruz.Merdiven misali kimi zaman en tepeye çıktığımız gibi, kimi zaman da en aşağıları doğru yol katediyoruz. En tepeye çıkarken, kendimizi mutlu ve huzurlu gördüğümüz kadar, en aşağılara inerken de mutsuz ve huzursuz, sıkıntılı ve acziyet içerisinde buluyoruz kendimizi.
Hayat merdivenlerinde, yaşam karmaşası, kargaşası ve keşmekeşi kimilerini yükseltiyor, kimilerini de aşağılara indiriyor…Bazıları bazılarının sırtına basarak tepelere yükselirken, bazıları da sırtlarına basılmaları yüzünden yerine dibine batmaktadır.Belirlenen ve hedeflenen menzile ulaşmada, yükselmek kadar tersinin olması mümkün olan merdiven basamaklarını basıyoruz… Basıyoruz basmasına da; haddizatında bilemiyoruz ki hangi basamak son basamak ya da hangisi sonumuzun basamağı…Bu yolda arzularımızın, isteklerimizin, hırslarımızın ve sonu gelmez afakî taleplerimizin, yine sonu gelmez hislerimizin, duygularımızın, düşüncelerimizin kurbanı oluyoruz.Kimi zaman önlenemez bu sahibi olmak istediklerimizin, iyi-kötü, doğru-yanlış ve acı-tatlı sonumuzu hatırlatan hadiselerle kendimize geliyoruz… Kendimize geliyoruz; ama bu uğurda bir çok ödün veriyor, tekrar kazanılması zor bir çok şeyi feda ediyoruz.
Yanıldığımız ve hatalardan kendimizi soyutlayamadığımız gibi, bu inişlerden ve çıkışlardan hikmet dersleri almıyoruz/alamıyoruz. Gözümüz önünde cereyan eden manzaralardan ibret levhaları derleyemiyoruz. Aslında uyanık olanlar ve ders alabilenler için; sıfırda olmak kadar, son basamakta olmayı çok farklı değildir. İşin bilincinde olmak şüphe yokki her türlü maddi ve manevi kazancımıza kazanç katar.İnsan alt ve üst arasında salınıp durmakla, hayatın renklerini seyreder aslında...
Bazen yapamadıklarımız için, ah-vah edip dururuz. Fazla üzülmeye de gerek yok, bunun bilincinde olmalıyız.Belki belirlenen hedef olan üst basamaklara yavaş gidebiliriz; ama her basamakta bir hayat, ayrı renkler, değişik musikilerle süslenmiş olarak gözümüze ibret levhaları gösterir, kulağımıza hikmet nağmeleri dinlettirir. Önemli olan bunların farkında olup, ona göre davranmak, ona göre hareket etmektir.
Yavaş olsun; ama sağlam olsun. Bastığımız basamağa dikkat etmek gerekir.Malum sağlam olabileceği gibi çürük de çıkabilir.
Unutulmasınki bastığımız yer kadar, baktığımız yere olan bakışlarımız da önemlidir.Bakışlarımız çürükse bu daha büyük bir hayal kırıklığı, daha büyük bir hüsran ve pişmanlık doğurur.
Yapılan her işte, söylenen her söz de, yapacağımızın şeyin kararını iyi vermek ve uygulamak gerekir.
Yükselmek ve nihaî hedefe ulaşmak adına insanların sırtına basarak yükselmek ne kadar etik olabilir ki. Hem hukuken, hem insanî, hem de vicdanen doğru olmayacağından kararını iyi vermek gerekir.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com |