Genç Nüfusa Sahip Çıkmak Zorundayız
Dünya nüfusu gün geçtikçe yaşlanmaya başlıyor. Genç bir nüfusa sahip olmak için dünya ülkeleri çeşitli yollara başvurmaktadır. Türkiye gibi genç bir nüfusa sahip olan ülkeler de gençlere sahip olmakta zorlanıyorlar.
Peki, gençlerimize sahip çıkabiliyor muyuz?
Genç nüfusu oluşturan çocuklarımızı dejenere edecek o kadar çok sebep var ki… Televizyon dizileri, filmler, cep telefonları, bilgisayar, içki, sigara, kumar, uyuşturucu, ekonomik ve maddi yetersizlikler gibi çeşitli alışkanlıklar…
Bu sebeplerden gençlerimizi soyutlamak, uzaklaştırmak için büyük bir özveri harcayan, sıkıntı yaşayan, yetişkin çocukları bulunanların ortak derdidir ve şikâyetidir.
Devlet organları, gençliği sahiplenmek adına üzerine düşeni yapmasının yanında, ailelere de büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir.
Vatana, millete sahip çıkmak için, öncelikle gençlerimize sahip çıkmak gerekir.
Eğer gençlere sahip çıkılmaz, örf ve âdetlerimize, milli kültürümüze uygun aile terbiyesi verilerek yetiştirilmezse, boşluk meydana gelir. Dinden, imandan, inançtan yoksun yetiştirilen gençler, büyük bir boşluğa düşerek, farklı arayışlara yönelmektedirler. Madden ve manen doyuma ulaşmayan gençlerdeki bu boşluğu elbette birileri, bir şekilde dolduracaktır.
Bugün bazı gençlerimiz, yanlış yollara sapmışsa, bazı şer odaklarının maşası olup teröre bulaşmışsa, kabahat sadece onların mı acaba? Durup düşünmek, başımızı iki elimizin arasına alarak derinlemesine bir içsel sorgulama içerisine girmemiz gerekir.
Doğumdan başlayarak, çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemlerinde hem ailenin, hem okulun, hem girdiği arkadaş çevresinin kişiliğin oturmasında ve olumlu anlamda süreklilik kazanmasında büyük bir rol oynamaktadır. Kişilikleriyle ilgili esas bozulmaların, yozlaşmaların, farklılaşmaların ve gençlerimize sahip çıkmanın en elzem olduğu devre de şüphe yok ki fırtınaların estiği üniversite çağıdır. Bu dönemi düzgün atlatan genç, hayata atılmış, artık yolunu çizmiş olmaktadır. Zararlı akımlara karşı kendini koruma şuuruna varacaktır ya da kaybedecektir. Belki geri dönüşü zor ve telâfisi mümkün olmayan sapıklıklara, mafya, terör belasına bulaşarak; hem kendine, hem ailesine, hem devletine ve milletine zararı dokunacaktır.
Basından takip ettiğimiz kadarıyla, hem terör örgütüne bulaşıp dağda bulunan, hem de teröre karşı savaşmak için askerde bulunan aileler bulunmaktadır. Planlı ve programlı.
Devletimiz bu maksatla, yurtlar açarak gençliğe sahip çıkmak gayretindedir. Ancak, devletin de imkânları sınırlıdır. Her imkânı sunamamaktadır. Bu açığı kapatmak için birçok vakıf, halktan sağladıkları yardımlarla, devlete destek olarak özel yurtlar açmaktadır. İmkânları nispetinde gençleri, buralarda barındırıp, vatanımıza, devletimize faydalı halde yetişmeleri için gayret etmektedir.
İyi bir aile terbiyesiyle yetişmiş ve temel ahlâkî eğitim ve kültürünü almış olan bir genç yolundan döndürebilmenin imkânı yoktur. Bu yüzden çocuklarımıza sahip çıkalım. Onlara temel ahlâkî eğitim ve kültürü, inanç boyutunda her türlü dini vecibeleri kendilerine öğretelim. Geleceğimizi gönül rahatlığıyla teslim edeceğimiz genç nesillerimize güzel bir gelecek, güzel bir ahlâk ve terbiye bırakalım. Devletin ve milletin bekası bu gençlerimize bağlıdır.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com |