Bilmek Kadar Dinlemek De Önemlidir
İnsanlar her şeyi bildiğini düşünürler.
Halbuki öğrenmesi gereken daha o kadar çok şey var ki, aslında farkında değildir.
Karşısındakine kendini ifade edememenin ve derdini anlatamamanın her zaman sıkıntısını yaşamıştır.
Ya farklı algılanmaya sebep olmuştur, ya da farklı sıfatlandırmalarla kale alınmaz olmuştur.
İnsanın neyi, ne kadar, nasıl bildiği, ancak karşısındakinin anlayabildiği kadar veya karşısındakine verebildiğin kadardır.
Bilmek veya bildiğini düşünmek kadar, dinlemeyi ve saygı göstermeyi de bilmek gerekir.
“Temel ve Dursun kahvenin önünde oturuyorlarmış.
Bir turist gelmiş ve Temel’e İngilizce yolu sormuş.
Temelde ses yok.
Turist bu defa Almanca sormuş.
Temelde yine ses yok.
Turist bu defa Fransızca konuşmuş.
Yine ses yok.
İspanyolca, yine ses yok.
Turist kızmış, bağırıp çağırdıktan sonra çekip gitmiş.
Bunun üzerine Dursun Temel’e;
-Bir lisan öğrenmemizin zamanı geldi galiba... demiş.
-Temel ise Dursun a dönerek,
-Boş ver, ne gerek var? Adam dünya kadar lisan biliyor ama bir derdini anlatabildi mi?..”
Çok bilmek veya çok biliyor gibi görünmek, insanı başını belâya sokabilir.
Telâfisi çok zor sıkıntılarla karşı karşıya bırakabilir.
İnsanın fıtrat-ı gereği yapması gerekenleri yerine getirmekle mükelleftir.
Öğrendiklerin ve düşündüklerin, başkalarını anlayacağı kadar değilse, hayatını boş geçirmişsin demektir. Halbuki insanın yaradılış gayesi bu değildir.
Karşınızdaki insan söylediklerinizi anlamaya caba harcamamışsa, boşunu nefesi tüketmenin bir anlamı yoktur.
Bilmek kadar dinlemek de önemlidir.
Kişinin ne dediğini, neyi anlatmak istediğini kavrayabilmek çok önemlidir.
Ağzı olan konuşur. Kişinin ağzı torba değil ki büzüp büzüştüresin.
Ağız olunca, dil olunca, herkes her şeyi, her yerde söyleyebiliyor.
Öncelikle insan olmak gerekir.
İnsan olunca, her şey insana daha farklı gelecektir.
Niceleri vardır ki, insan demeye bile dilim varmıyor.
İnsan olmanın ve insanî gerekleri yerine getirmeninde bir adab-ı, usülü vardır.
Adaptan ve usülden, insanî değerlerden yoksun insanlardan her şey beklenir.
Bu kendini bilmez, saygısız, sorumsuz, dengesiz ve tutarsız insanlardan mümkün olduğu kadar aynı yerde bulunmamak gerekir, ya da bulunduğu ortamlardan uzaklaşmak gerekir.
Çünkü, bildiği kadar, dinlemesini de bilmeyen, saygı gördüğü kadar saygı göstermesini bilmeyen bu tür insanlardan yarardan çok zarar gelir.
Kerim Baydak |