Bu Bayramı Nasıl Kutlarsınız Bilemiyorum!
Bu Pazar Kurban Bayramı…
İnsanların birbirine yakınlaştığı, küskünlerin barıştığı, rahmet ve şefkatin bol olduğu bir gündür bayram günleri. Dostluklar paylaşılır, sevgiler yaşatılır, sevgiyle devam ettirilir. Milli duyguların, inançların, örf ve âdetlerin yaşatıldığı, bereket, umut, özlem günleridir.
Sevinç günlerinde, üzüntü ve kederleri bir yana bırakıp, mutlu olmak lazım.
Evet, bu Pazar (2 gün sonra) Kurban Bayramıdır.
Mutlu olmak veya mutlu olmaya çalışarak, bayramı doya doya yaşamak gerekir.
Sevinç zamanı; ama bayram sevincini doya doya yaşar mıyım bilemiyorum!
O sevinç anımda, Doğu’da, Güneydoğu’da ve memleketin her köşesinde terör olayları ve şehit olan masum vatandaşlarımız, askerlerimiz gelecek gözlerimin önüne ve ailelerin, o an ki ruh hallerini düşünürken; bu günde güle-oynaya, sevinçle, mutlulukla bu bayramı doya doya yaşar mıyım bilemiyorum!
Van ve Erciş’teki depremde ölen vatandaşlarımızın acısını yaşıyorken; bu günde güle-oynaya, sevinçle, mutlulukla bu bayramı yaşar mıyım bilemiyorum!
TV ekranlarında izlediğim; vahşice, gaddarca hayvanlardan da aşağı mertebelerde olan, insan olduğunu düşünenlerin yaptıkları gözümün önüne gelince; bu günde güle-oynaya, sevinçle, mutlulukla bu bayramı yaşar mıyım bilemiyorum!
İşsiz-güçsüz, aç -perişan dolaşan, evine et götürmek bir yana, bir ekmek götüremeyen insanları gördüğümde ve kendi durumumu tasavvur ettiğimde; bu günde güle-oynaya, sevinçle, mutlulukla bu bayramı yaşar mıyım bilemiyorum!
Evini geçindirmek için namusuyla kazanacağı, ekmek parası uğruna ter döken ve evine aylardır et alamayan; ama etini pazarlayarak hayatını idame edenleri, insan ticareti yapanları, insanları zehirleyenleri düşündüğüm de; bu günde güle-oynaya, sevinçle, mutlulukla bu bayramı yaşar mıyım bilemiyorum!
Karısı ve çoluk çocuğu tok yatsın diye, doymuş gibi yapıp, sofradan aç kalkan babaları düşündüğüm de; bu günde güle-oynaya, sevinçle, mutlulukla bu bayramı yaşar mıyım bilemiyorum!
Mercedeslerle işe gidenlere, kuş sütü eksik olmayan sofralarda yemek yiyenleri, birkaç günlük bayram günlerini tatil olarak addedip, bilmem hangi tatil yöresine akın edenleri düşünürken; aile bütçesini denkleştirmek için, yaz-kış işine yürüyerek gidip-gelen, işçi ve memurları düşünürken; bu günde güle-oynaya, sevinçle, mutlulukla bu bayramı yaşar mıyım bilemiyorum!
Evet, ben bu bayramı kutlar mıyım ya da nasıl kutlarım bilemiyorum!
Acaba, siz bu bayramı nasıl kutlarsınız, doğrusu merak ediyorum?
Hiç bir şey olmamış gibi, her şey güllük-gülistanlık gibi, olan biten hiçbir şeyi görmezden gelerek mi kutlarsınız, yoksa az da olsa bana hak verip, biraz daha dikkatli olarak mı kutlarsınız, merak ediyorum!
Evet, bu Pazar Kurban Bayramıdır.
Elbette kurbanınızı keseceksiniz.
Elbette çocukları, öksüz, yetim ve garibanları sevindireceksiniz.
Elbette dargınlıkları ve küskünlükleri gidereceksiniz….
Çok iyi biliyoruz ki; “acılar paylaştıkça azalır, sevinçler paylaştıkça çoğalır.”
Başkalarının mutsuz olduğu bir ortamda, mutluluk gülücükleri dağıtmakla ne kadar mutlu olursunuz ve bu ne kadar doğru olur bilemiyorum.
Bizler eğer, insanların sıkıntılarından etkilenemiyorsak, sevinçlerinden faydalanamıyorsak, insan olmanın/olabilmenin ne anlamı kalır.
Bayramınızda kutlu, hanenizde huzurlu, aile efradınızla mutlu olasınız.
|