|
|||
![]() |
Başkalarından Önce Kendimize Bakabilseydik | ||
KERİM BAYDAK | |||
kerimbaydak@hotmail.com | |||
Başkalarından Önce Kendimize Bakabilseydik
Devamlı konuşuyoruz, Dinlemeden konuşuyoruz, Anlamadan konuşuyoruz, Anlaşılmadan konuşuyoruz. Peki, ne/neler konuşuyoruz? Ne/neler anlatıyoruz? Peki, konuşurken, anlatırken rahatlıyor muyuz ya da ne kadar rahatlıyoruz? Anlatırken kendimizi ne kadar ifade ediyoruz ya da ne kadar ifade ettiğimizi düşünüyoruz? Hep tahmin, söylenti üzerine, zan üzere konuşuyoruz. Evet, sadece; ama sadece konuşuyoruz. Konuşmak için konuşuyoruz, anlaşılmak için konuşuyoruz, adam yerine konulmak için konuşuyoruz, ne büyük adam, ne kadar çok biliyor diye konuşuyoruz. Sonuç? Sonuç çoğu zaman hep fiyasko! İstediğimizi alamayınca, yeterince anlaşılamayınca kızıyoruz, kızarıyoruz, hiddetleniyoruz, ağzımızdan, burnumuzdan soluyoruz. Çatışıyoruz, haksız eleştiriyoruz, peşinen, önyargılı hareket ediyoruz. Fikir çatışmalarına kişilik çatışmalarına giriyoruz, esip gürlüyoruz. Haliyle çatıştıkça kavgalar ediyoruz, etrafı, gönülleri yakıp yıkıyoruz. Atışmalara giriyoruz, kavgalar ediyoruz, darılıyoruz, daralıyoruz, küsüyoruz, sitem ediyoruz… Bütün çabamız bir nebze olsun kendimizi karşıya anlatmak/anlatabilmek, ama nafile! Yoruluyoruz, yıpranıyoruz, depresyona giriyoruz, agresifleşiyoruz, sinir küpü haline geliyoruz, dokunsan patlayacak duruma düşüyoruz. Kendimizi ifade edemiyoruz, benlik sevdasından vazgeçmiyoruz/vazgeçemiyoruz. Peki sonra? Sonra yalnızlaşıyoruz, dışlanıyoruz ya da öyle hissediyoruz, dolayısıyla yoruluyoruz, tek başımıza kalarak, tek başımıza hareket ediyoruz. Senlik, benlik sevdasına dalıyoruz. Bencillik ve değerli olma/olamama, kabul etme ya da edememe gibi kuruntularımızla baş başa kalıyoruz. . Sonra kendi kendine kızmalar, neden yaptım/yaptılar gibisinden bin bir çeşit nedametlerle karşı karşıya kalıyoruz. Dostumdu, arkadaşımdı, değerlimdi, sevgilimdi gibisinden söylemeler hep fasa fiso olmaya başlıyor. Sormadan eleştiriyoruz. Kızmadan konuşamıyoruz. Bağırarak konuşmayı, konuşma sanıyoruz. Küsüyoruz, küstürüyoruz. Dinlemediğimiz gibi dinlenilmiyoruz da… Peki, ne yapmalı, neler yapmalı, nasıl davranmalıyız? Keşke ne yaparsak yapalım, dönüp de kendimize bir bakabilseydik, keşke aynaya bakarak kendimizi bir tanıyabilseydik. Madem ki yaşıyoruz, madem ki toplumun birer ferdiyiz, madem ki birbirimizden etkileniyoruz, madem ki birlikte yaşamak istiyorsak; birbirimize saygı duymayı, sevgi göstermeyi, hoşgörülü olmayı tahammül etmeyi bilmeli, insan olanını gereklerini, birbirimize karşı olan sorumluluklarımızı öğrenmemiz gerekiyor. Yerinde ve zamanında konuşmalı ve konuşturmalı, konuşmalarımızı dinletmeli, konuşulanları dinlemeliyiz. Çünkü biz yaratılanlar canlıların en şereflisi olan insanız, Eşref-i mahlûkatız. Kerim BAYDAK kbaydak61-artan@hotmail.com |
|||
Etiketler: Başkalarından, Önce, Kendimize, Bakabilseydik |
|