Balici / Tinerci Çocuklarımız

Hiçbir insan, tinerci/balici, madde bağımlısı olmak istemez.

Hiç bir anne-baba, çocuğunun tinerci/balici olmasını istemez.

Aslında hiç kimse, madde bağımlısı gibi kötü alışkanlıklara sahip olsun istemez.

Ancak bu öyle istemekle falan olmuyor, çocuklarımıza sahip çıkmalıyız.

Bir şekilde sokağa mahkûm edilen çocuklar, sokakta yaşamanın ağır şartları gibi birçok olumsuzlukların beraberinde, sigara, uyuşturucu, bali, tiner, kapkaç, hırsızlık, şiddet ve adam öldürme, madde bağımlısı olmak gibi birçok kötülüğün pençesine düşerek, kıvranıp duruyorlar.

Tüm dünyada ve Türkiye’de de büyük bir sorun haline gelen bu çocukların rehabilite, ıslah edilmesi yetersiz kalmaktadır. Her geçen gün, mevcutlara yenileri eklenmektedir.

Bu çocuklar, diğer çocuklarla kıyaslandığında, bedensel, zihinsel, sosyal, psikolojik ve ahlaki gelişim riskleri ile karşı karşıya kaldığını görüyoruz.

Ailevi sorunlar, maddi sıkıntılar, manevi ve ahlaki değerlerden yoksunluk gibi bir takım sebepler, bu çocukların tinerci ve balici gibi madde bağımlısı olmalarına sebep olmaktadır.

Büyüklerine isyankâr bir nesil olmasını istemiyorsak, milli, manevi değerlerinden kopuk hiçbir istikameti olmayan, meselesinin ne olduğunun farkında bile olmayan bir nesile sahip olmak istemiyorsak; aile, toplum, seçilenler ve atananlar olarak, herkes üzerine düşeni yapması gerekiyor.

Yıllar önce şehrimizde sayılarında artış olan madde bağımlıları, her gün azalmaya doğru giderken, sanki son günlerde yine artış olmuş gibi görünüyor.

Gidecek yerleri, kalacak mekânları olmayan bu çocuklar, bir şekilde bulabildikleri bahçe, park, izbe inşaatlar ve camileri mesken tutmaya başlıyorlar.

Her mahallede bir parkın olması, biraz işlerini kolaylaştırmış görünüyor.

Kavurucu sıcakların etkisini bir nebze azaltmak amacıyla, geceleri serinlemek için parklarda oturan vatandaşlarla, madde bağımlısı balici çocuklar iç içe oturmak zorunda kalıyorlar. Bedensel, zihinsel ve psikolojik olarak, bir takım sözel ve davranışsal bozukluklar sergileyen bu çocukların, her an birilerine zarar verebilmelerinin söz konusu olduğunu söyleyen vatandaşlar; sürekli korku ve endişe içerisinde zaman geçiriyorlar.

Yine camilerde sabah namazını kılmalarını fırsat olarak gören bu gençler, camilerin kuytu, karanlık köşelerinde kalmaya, dinlemeye, yatmaya yelteniyorlar.

Zaman zaman Cami İmamı, Cami cemaati ile bu çocuklar arasında meydana gelen tartışmalarda, her an bir olumsuzluğun olma ihtimali söz konusu olduğu söyleniyor.

Böyle bir olayın yaşandığı camideki, İmamın ve Cami cemaatinin söyledikleri, tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyordu.

İmam ve Cami cemaatinin söyledikleri öyle kale alınmayacak şeyler değildi.

“Sabah namazını kıldığımız sırada, bu çocuklar caminin içerisine giriyorlar ve çıkmak istemiyorlar. Müdahale edince, çıkmak istemediklerini söyleyerek, tartışmalara giriyoruz. Üstüne çok fazla gittiğimizden dolayı, bizlere saldırmalarından çekiniyoruz. Bize kin besleyip, Cami cemaatinin dağılmasından sonra, eve gitmemiz esnasında, yolumuza çıkarak, bizleri sözlü ve fiili olarak darp etmelerinden korkuyoruz. Kapıları kilitlemezsek, içeri giriyorlar, rahatsızlık veriyorlar; kilitleyecek olsak,  demir parmaklıklardan atlıyorlar, umumi tuvaletlerin üstünde yatıyorlar, ellerinde demir şişler, çeşitli kesici aletlerle bekliyorlar. Yine namaz kılmaya gelenler veya WC’lere gelmek isteyenler olabiliyor, Caminin kapalı olduğunu görünce kızıyorlar. Haliyle olanlardan Camiye komşu olanlar da rahatsız ve huzursuz oluyorlar. Ramazan orucunu tutulduğu bu günlerde, sabahları Kur’an Kursuna gelen çocuklarla iç içe oluyorlar bazı zamanlar. Çocukların bilerek veya bilmeyerek edecekleri bir söz ve fiili davranışlardan sonra, tehditlerle çocuklara zarar vermelerinden çekiniyoruz. Olanlardan İl Müftülüğünü haberdar ettik ve akabinde, olabilmesi muhtemel bir olumsuzluk için İl Emniyet Müdürlüğüne dilekçe verdik. Bir taraftan bu çocukların durumu, bir taraftan komşuların sitemleri, bir taraftan da Kur’an kursuna gelen çocukların bir zarar görebilmeleri ihtimali, hem bizi, hem, hem komşularımızı, hem de cami cemaatini huzursuz ediyor.” Gibisinden serzenişlerde bulunuyorlardı.

Görünen o ki madde bağımlısı bu çocuklarımıza sahip çıkmak gerekiyor. Bir an önce, bu çocukların rehabilite edilerek, ıslah edilmesi gerekiyor. Allah muhafaza, her an birilerinin zarar görme ihtimali olabilir. Bu çocukların, öncelikle kendilerine, ailelerine, topluma ve devletine yaraşır birer genç olmaları için, herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekiyor

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com