Babasını da (!) Sevmez Dük
Tüm dünyanın tepki göstermesine rağmen; 1915 olayları olarak adlandırılan Ermeni soykırımı inkârını suç sayan yasa, kısıtlı da olsa senatodan geçti. Fransa Senatosu’nu bile ikiye ayırdığı bir ortamda; engelleme yönünde harcadığımız çabalarımıza rağmen, Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin küçük seçim hayalleri uğruna, söz konusu yasa için senatonun onayını aldı.
Teklifin gündemden düşürülmesini reddedenler fazla olmakla beraber, lehimize sonuçlanmasını düşünenler de vardı… Soykırım olup olmadığı konusunun tarihçilere bırakılması ve onların karar vermesi gerekirken, çok küçük bir senato azınlığıyla meclisten geçirdiler.
Son olarak cumhurbaşkanın imzasına kalacak olmasıyla, herhalde Sarkozy güle oynaya imzalayacaktır. Küçük hesaplar, duygusal ve şahsi menfaatler uğruna iki ülke insanı karşı karşıya getirilerek, telâfisi zor sıkıntılar ortaya çıkarılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimi için Ermenilerden oy alma planları yapılırken, öbür taraftan Fransa’daki Türk seçmenleri yok sayılmaktadır. Bu da Sarkozy’in baltayı kendi ayağına vurduğunun bir göstergesi olsa gerek.
Meclistekilerin bir kısmının Türklere haksızlık edildiği, tam aksine Ermenilerin Türklere zulüm ettiği yönünde beyanını görünce, Fransa’da, insaflı olan az da olsa bir kesimin olduğuna şahit olduk. Görünen o ki; bazı tutarsızlıklar neticesinde, bu insaflı kesimi de kaybetmekle karşı karşıyayız. Bunu destekleyen birçok sebep sayabiliriz.
Örneğin, Noel Edebiyat ödülü almış bir yazarımız var: Her ne kadar Fransızların bir kısmı “biz Türklere haksızlık ettiğimizi düşünüyoruz” dese de; koskoca Türkiye'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü almış olan bir yazar var, o da Türklerin Ermenileri katlettiğini söylüyor! Peki, buna ne diyeceksiniz?" diyerek, bize yine kendi silahımızla saldırıyorlar.
Hadi bakalım!
Buna ne diyeceksiniz?
Buna nasıl cevap vereceksiniz?
Haksızda değiller hani. Maalesef bizim Ermenileri katlettiğimizi söyleyen Nobel Ödüllü(!) bir yazar da var!
Küçük hesaplar peşinde iki ülkeyi karşı karşıya getiren ve iç siyaset malzemesi olarak kullanan, düşünce özgürlüğünü ayaklar altına alan Ermeni yasa tasarısı, bir takım sorumlulukları ve endişeleri, yanlışları beraberinde getirmektedir.
Ermeniler, Türk milletine zulüm etmiş bir topluluktur.
Şimdi denilebilir ki; “biz mi onları katlettik, onlar mı bizi..?”
Ne yazık ki Nobel ödüllü yazarımız sayesinde kendimizi haksız duruma düşürdük. Belki sevindik Nobel ödülü aldık diye; ama içeriğine baktığımızda, sevinç ve gurur kaynağı olan yazılı kaydın, aslında Ermenilere ve dolayısıyla Fransızlara, ideolojik olarak kaynaklık ettiğini gözlemledik. Haklı olarak, Ermeniler kendi yazarlarından ziyade, bizim yazarımızın yazdıklarını yine bize kaynak olarak göstermektedirler.
Ne kadar tirajı-komik bir durum değil mi?
Haydi, söyleyin bakalım!
Şimdi gülelim mi, ağlayalım mı?
Yazarlık, Edebiyat, tarih bilgisi bu olmasa gerek!
Eğer buysa ben istemem şahsen.
Değil Nobel ödülü, tüm dünyayı da verseler…
Safsatadan öteye gidemeyen Ermeni soykırım iddialarının dillendirildiği ve yüce Türk milletine hakaret edildiği bu hassas dönemde; “Hepimiz Ermeni’yiz” çığırtkanlarının da durup biraz düşünmeleri gerekmektedir.
Haksızlığın reva görüldüğü, Ermenilerin katledildiği safsatalarıyla, milletçe aldığımız yaptırım kararlarının da ne kadar uygulandığını ve devamlılık sağlandığını hep göz ardı etmişiz. Çünkü çok unutkan, yapılanları çabuk unutan bir milletiz. Uygulanmaya konması beklenilen bir takım müeyyideler ve yaptırım kararlarının arkasında ne kadar durulacak ve durulabilir. İsrail ve diğer bir takım ülkeler için de farklı yaptırım kararları alındı; ancak ne kadar sürdü ve ne kadar başarılı olunabildi, tartışılır. Eminim Fransa için da alınan kararlar bir süre unutulacak ve “eski tas, eski hamam” misali olağan ve durağan seyrine tekrar dönülecektir. Saman alevi gibi karakterimiz aynı, tavrımız değişmiyor. Bir tutarlı olabilsek!..
Sarkozy’nin gözlerindeki şeytanî bakışları, bize hiç güven vermedi ve onu sevmemizi de engelledi. Sarkozy’yi sevmediğimiz gibi, babasını da (!) sevmezdük!!!
Kerim BAYDAK-ADIYAMAN
kbaydak61-artan@hotmail.com
Babasını da (!) Sevmez Dük
Tüm dünyanın tepki göstermesine rağmen; 1915 olayları olarak adlandırılan Ermeni soykırımı inkârını suç sayan yasa, kısıtlı da olsa senatodan geçti. Fransa Senatosu’nu bile ikiye ayırdığı bir ortamda; engelleme yönünde harcadığımız çabalarımıza rağmen, Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin küçük seçim hayalleri uğruna, söz konusu yasa için senatonun onayını aldı.
Teklifin gündemden düşürülmesini reddedenler fazla olmakla beraber, lehimize sonuçlanmasını düşünenler de vardı… Soykırım olup olmadığı konusunun tarihçilere bırakılması ve onların karar vermesi gerekirken, çok küçük bir senato azınlığıyla meclisten geçirdiler.
Son olarak cumhurbaşkanın imzasına kalacak olmasıyla, herhalde Sarkozy güle oynaya imzalayacaktır. Küçük hesaplar, duygusal ve şahsi menfaatler uğruna iki ülke insanı karşı karşıya getirilerek, telâfisi zor sıkıntılar ortaya çıkarılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimi için Ermenilerden oy alma planları yapılırken, öbür taraftan Fransa’daki Türk seçmenleri yok sayılmaktadır. Bu da Sarkozy’in baltayı kendi ayağına vurduğunun bir göstergesi olsa gerek.
Meclistekilerin bir kısmının Türklere haksızlık edildiği, tam aksine Ermenilerin Türklere zulüm ettiği yönünde beyanını görünce, Fransa’da, insaflı olan az da olsa bir kesimin olduğuna şahit olduk. Görünen o ki; bazı tutarsızlıklar neticesinde, bu insaflı kesimi de kaybetmekle karşı karşıyayız. Bunu destekleyen birçok sebep sayabiliriz.
Örneğin, Noel Edebiyat ödülü almış bir yazarımız var: Her ne kadar Fransızların bir kısmı “biz Türklere haksızlık ettiğimizi düşünüyoruz” dese de; koskoca Türkiye'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü almış olan bir yazar var, o da Türklerin Ermenileri katlettiğini söylüyor! Peki, buna ne diyeceksiniz?" diyerek, bize yine kendi silahımızla saldırıyorlar.
Hadi bakalım!
Buna ne diyeceksiniz?
Buna nasıl cevap vereceksiniz?
Haksızda değiller hani. Maalesef bizim Ermenileri katlettiğimizi söyleyen Nobel Ödüllü(!) bir yazar da var!
Küçük hesaplar peşinde iki ülkeyi karşı karşıya getiren ve iç siyaset malzemesi olarak kullanan, düşünce özgürlüğünü ayaklar altına alan Ermeni yasa tasarısı, bir takım sorumlulukları ve endişeleri, yanlışları beraberinde getirmektedir.
Ermeniler, Türk milletine zulüm etmiş bir topluluktur.
Şimdi denilebilir ki; “biz mi onları katlettik, onlar mı bizi..?”
Ne yazık ki Nobel ödüllü yazarımız sayesinde kendimizi haksız duruma düşürdük. Belki sevindik Nobel ödülü aldık diye; ama içeriğine baktığımızda, sevinç ve gurur kaynağı olan yazılı kaydın, aslında Ermenilere ve dolayısıyla Fransızlara, ideolojik olarak kaynaklık ettiğini gözlemledik. Haklı olarak, Ermeniler kendi yazarlarından ziyade, bizim yazarımızın yazdıklarını yine bize kaynak olarak göstermektedirler.
Ne kadar tirajı-komik bir durum değil mi?
Haydi, söyleyin bakalım!
Şimdi gülelim mi, ağlayalım mı?
Yazarlık, Edebiyat, tarih bilgisi bu olmasa gerek!
Eğer buysa ben istemem şahsen.
Değil Nobel ödülü, tüm dünyayı da verseler…
Safsatadan öteye gidemeyen Ermeni soykırım iddialarının dillendirildiği ve yüce Türk milletine hakaret edildiği bu hassas dönemde; “Hepimiz Ermeni’yiz” çığırtkanlarının da durup biraz düşünmeleri gerekmektedir.
Haksızlığın reva görüldüğü, Ermenilerin katledildiği safsatalarıyla, milletçe aldığımız yaptırım kararlarının da ne kadar uygulandığını ve devamlılık sağlandığını hep göz ardı etmişiz. Çünkü çok unutkan, yapılanları çabuk unutan bir milletiz. Uygulanmaya konması beklenilen bir takım müeyyideler ve yaptırım kararlarının arkasında ne kadar durulacak ve durulabilir. İsrail ve diğer bir takım ülkeler için de farklı yaptırım kararları alındı; ancak ne kadar sürdü ve ne kadar başarılı olunabildi, tartışılır. Eminim Fransa için da alınan kararlar bir süre unutulacak ve “eski tas, eski hamam” misali olağan ve durağan seyrine tekrar dönülecektir. Saman alevi gibi karakterimiz aynı, tavrımız değişmiyor. Bir tutarlı olabilsek!..
Sarkozy’nin gözlerindeki şeytanî bakışları, bize hiç güven vermedi ve onu sevmemizi de engelledi. Sarkozy’yi sevmediğimiz gibi, babasını da (!) sevmezdük!!!
Kerim BAYDAK-ADIYAMAN
kbaydak61-artan@hotmail.com
|