AVUKAT TAYLAN’DAN MESAJ VAR…-2
Kalbimiz geniş ise de yerimizin darlığı sebebiyle bir bölümünü dün yayınladığımız AKPARTİ’li Avukat M. Nedim Taylan’ın tarafıma yolladığı mesajın son bölümünü aşağıda yayınlıyoruz:
“Bir de üniversiteye cami yaptırılması olayı var. Üniversite gibi çok fazla öğrenci ve çalışanı olan bir yerde cami olması, namaz kılanlar için büyük kolaylık sağlamakta, aksi takdirde öğrenciler ve çalışanlar derse veya mesaiye yetişme ile camiye gitme arasında kalacaklardı ki, cami yapılması bu sorunun çözümüne katkı sağlamıştır. Cami yapılmasında emeği geçen herkesten Allah razı olsun demekten daha doğru bir şey bulamıyorum.
Saygı Değer Mustafa Abi, görüşlerinize önem verdiğim için size bu yazıyı gönderip düşüncelerimle ilgili değerlendirmenizi bekliyorum. Aslında bu yazıyı 2 gün önce kaleme almış, size gönderip göndermemekte tereddüt etmiştim. Ama olayın Adıyaman medyasında gündemde yer alarak Adıyaman’ın yetiştirdiği değerlerin yıpratılmasına sebebiyet vermesinden dolayı duyduğum üzüntü sebebiyle ve sizin, bu gereksiz tartışmanın değerlerimizi yıpratmaması yönünde gayret göstermenizi dilemek için yazımı size göndermeye karar verdim. Adıyaman’ımızın, yetiştirdiği değerlerine sahip çıkıp yıpranmalarına razı olmayıp, hep birlikte el ele vererek daha gelişmesi dileğimle…”
Taylan’ın mesajı böyle… Gelelim değerlendirmemize;
Mesajında şahsıma yönelik ihtiram cümlelerini teveccüh sayıyorum.
Diğer konulardaki görüşlerine ise katılmamak elde değil, diye düşünüyorum. AK Parti İl Başkanı Yaşar Güleş’in dürüstlük ve mütevazılığının, eski “efsane başkan” Avukat Ahmet Aydın’ı aratmadığını söylemeliyim. Lakin üniversitedeki bir öğretim görevlisinin Başbakan Tayyip Erdoğan’a yaptığı söylenen hakareti, rektörün alkışladığına dair bir emare bulunmadığına göre arasında illiyet bağı olduğu söylenemez. Ve bundan rektör Mustafa Gündüz sorumlu da tutulamaz. Keşke yerel ortamın bu şekilde gerilmesine meydan verilmeyip basın yoluyla değil de doğrudan görüşmeyle tepkiler iletilseydi daha doğru olurdu. Küfür eden kim bilmiyorum ama edilen başbakanımız da olsa, bir işçi kardeşimiz de olsa her şeyden önce çok ayıp… Hem “kötü söz sahibinindir”
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu’nun katılımıyla bu gün saat 15.00’de temeli atılacak Cami yaptırma işine gelince… Birer bilim yuvası olması gereken üniversitelerin bulundukları coğrafyayı ve insanlarını değiştirme güçleri inkâr edilemez. Lakin bu sonuçla birlikte, coğrafyalar ve insanlarının da o coğrafyada kurulmuş üniversiteleri değiştirme gücü olabileceği de kanıtlanmış olmaktadır. Nasıl ki, siyaset araç, insan mutluluğu amaç ise; üniversite de bir araç, çalışanlar ve öğrenci mutluluğu ise bir amaçtır. Hem bu değişimden de korkmamak gerekir… Eğer Osmanlı İmparatorluğu, yükselme devri yaşamış ise egemen olduğu coğrafya insanlarının inancına ve sosyal dokusuna gösterdiği saygıdandır.
Cami yaptırmasaydı “Zaten ateist, yaptırır mı hiç? Önümüzdeki milletvekili seçimlerinde CHP’den adaylık yatırımı yapıyor” diyenler olurdu… Camiyi yaptırıyor, bu kez de “AK PARTİ’ye yaranıp önümüzdeki rektör seçimlerinde yeniden rektör seçilmeyi garantilemek istiyor” diyenler olduğu gibi bir adım öteye giderek “AK PARTİ’den milletvekili adaylığı düşündüğü için takiyye yapıyor” diyenler de olabilir. Eh… Bu işin ortası da yok ki?
Yerimiz bittiğinden değerlendirmemize yarın devam edeceğiz…
Mustafa Işıldak www.isildakkalem.com
Adıyaman’da Bugün Gazetesi 27.10.2010
m.isildak02@gmail.com 0532-422 95 28
|