Aman Sakın Ha Onlardan Olmayın
Çevremizde, bulunduğumuz ortamlarda, kendini bilmez, söyleneni anlamaz ve söylenenleri dinlemez o kadar çok insan var ki.
Hangisinden bahsedeceğimizi bilemiyoruz.
Her konuşmada tutarsızlık ve dengesizlik, her söylemde yalancılık ve riyakârlık, her davranışta, samimiyetsizlik ve umursamazlık…
Katılaşmış ruhlarına işlemiş, yüreklerindeki saklı o sevgi kıvılcımları artık kendi içlerini bile aydınlatamıyor.
Görüntüleri hep karanlık olduğundan, aynaya bakmaktan korktuklarından, ancak çevresine simsiyah bir geceye çeviriyorlar.
Hiç kimse, ben böyle insanlar görmedim, rastlamadım diyemez.
Konuşmayı, hayatı, insanlığı, edebi-adabı bilmeyen kişiler, hepimizin/hepinizin karşısına çıkmıştır eminim.
Belki bir şekilde, mecburiyetten muhatap olmak zorunda kalmışızdır.
Belki sırf “ayıp olmasın diyerek,” kalplerini kırmamak adına, söylediklerini kerhen kabul ettiğini, doğrularcasına; emme-basma tulumba gibi başımızı yukarı-aşağı sallayarak, tasdik etmeye çalışıyoruz.
Böyle insanlar çoğu zaman sinir bozmakla mutlu olurlar.
Çoğu zaman, lâf yetiştirilemeyecek düzeyde insanlar olurlar.
Çünkü konuşmalarından, konuştuklarından karşı taraf bir şey anlamaz/anlayamaz.
Ne akıcılık, ne dürüstlük, ne de hakkaniyet ölçüleri olmadığından, söyleyeceklerini, cümlelerini bağdaştırılmayan söz öbeklerinden seçerler.
Bir nevi lâf ebeliği, söz cambazlığı, tuzak kelimeler yani…
Aslında bu kişilerin hayata tutunmaları hayli zordur ya da bir hedef doğrultusundan koşmaları da söz konusu değildir.
Belki huzurlu ve mutlu görünürler, kasılırlar; ancak bir yere kadar.
Sonra tepetaklak aşağıya doğru yuvarlanırlar.
Çünkü hakkın, hakkaniyetin olmadığı yerde, nasıl doğruluk ve dürüstlük olabilir ki?
Çünkü onlar için hayat, yaşamak, bazı erdemler fazla anlam ifade etmez.
Çünkü inanç, iman ve itikatları fazla yoktur ya da kendilerini yaptıklarından soyutlamaya yetmez.
Günü kurtarma telâşında olmaları ve yaşamları, onlardan beklenen en olağan davranışlardır.
Şaşırmanızın ya da beklemediğiniz söz, söylem ve davranışları onlardan duymanız, görmeniz gayet normaldir.
Onun için hiç şaşırmayın, kafanıza takmayın ve kale almayın.
Varsın kendi kendilerini avutsunlar, varsın mutlu olduklarını düşünsünler, varsın kibirlensinler, varsın nefislerine, şeytanî duygu ve düşüncelerine o hazzı yaşatsınlar.
Peki, bu türden insanlara karşısındaki tutumumuz nasıl olmalı, derseniz?
Ancak, susun ve onları dinlemeye çalışın, dinlediğinizi ve anladığınızı düşünsünler.
Hiç cevap vermeden dinleyin, inanın işe yarayacaktır.
Kim bilir, belki onlar da bir süre sonra yaptıklarında, söylediklerinde bağlantı kuramayacaklar ve belki de saçmaladıklarını kabul edeceklerdir.
Eğer aksini yapıp karşılık verirseniz, sorularını cevaplamaya çalışırsanız, onların ağızlarından çıkan her sözü dikkate aldığınızı düşünebilirler.
Söylediklerinin kale alındıklarını düşünerek; boş, anlamsız ve manasız böbürlenerek, hindiler gibi şişerek, insan yerine konulduğunu düşünebilirler.
Aman ha aman!
Siz, siz olun; sakın onlardan olmayın dostlar!
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com
|