Adıyaman Taziye Evleri
Ölümden sonra taziye geleneği, tüm dinlerde olduğu gibi Müslümanlar için de vazgeçilmez zaruri bir ihtiyaçtır. İlerleyen zamana paralel olarak, taziye geleneği de farklılıklar arz etmekte ve taziye evleri yapılmaktadır.
Sevdiklerimizden, dostlarımızdan, tanıdıklarımızdan biri öldüğünde; misafirlerimizi lâyıkıyla ağırlamak en büyük arzumuz, isteğimizdir. Sadece kırsal kesimde çok az kalmış olmakla beraber; özellikle şehirlerde taziyeler için müstakil, bahçeli, geniş evler bulmak hayli zorlaştı.
Müstakil, bahçeli evlerin, düğün, cenaze yıkanması ve taziyeler için kullanıldığı zamanlar artık geride kaldı. Günümüzde bu türden evler kalmadı desek doğru olur.
Şehirleşmenin hızla ilerlediği günümüzde; insanların çok katlı apartmanlara yerleşmesi neticesinde, değişim ve gelişim düğün, taziye gibi geleneklere de sirayet etti. Taziyeler de komşunun rahatsız olmaması için, cenaze yıkanması, düğün ve mevlit okunması gibi işlemler; artık daha farklı mekânlarda ve şartlarda yapılmaktadır.
Cenaze yıkanması, defin işlemleri teknolojik araç ve gereçler mevcut Belediyelerle; taziyeler ise, yine çoğunlukla Belediyeler tarafından belirli yerlere yapılan taziye evleri ve çadırların kurulmasıyla giderilmeye başlandı.
Sokaklarda, varsa komşuların geniş evlerinde, bodrum katlarında, trafik engelleyici, komşularını rahatsız eden o taziyeler artık son buldu. Süregelen o örf, âdet ve geleneklerimize son veren bu taziye evleri; il yönetimleri, hayırsever vatandaşlar ve işadamları tarafından yaptırılarak, cenaze sahiplerinin taziyetlerini ileten misafirlerini ağırlamalarına sunuldu.
Bu anlamda, sanırım ilk olarak Adıyaman’da kurulan taziye evleri, diğer iller için de birer model, birer örnek oldular.
İl dışından gelen misafirlerin taziye evlerimizde ağırlanmalarına gıpta ile baktıklarına, hayretler içerisinde, hayranlıkla gözlemlediklerine çoğu kez şahit olmuşumdur.
Belediyelerin katkılarıyla kurulan taziye evleri ve taziye çadırlarında insanlar evlerde yapamadıkları hizmetlerini gönül rahatlığıyla burada vermeye başladılar. Şehirler büyüyor, tanıdıklar çoğalıyor, yemek, ikram, benzeri hizmetleri evlerde yerine getirmek hayli zorlaştı; ancak buralarda vermekse daha kolay oldu.
Evlerde yapılan taziyelerin günlerce devam etmesi cenaze sahipleri için büyük bir külfet oluşturmaktaydı. Her öğün verilen yemek, âdeta bir düğün yapmışçasına masraflı oluyordu. Cenaze sahipleri üzüntü içerisinde, çevrenin ayıplayacağı düşüncesiyle; elinde avucunda ne varsa yemek yedirmede ve ikramlarda harcıyor.
Taziye evlerinde; cenaze yakınları, hayırseverler, belki Kurum, Kuruluş, Vakıf ve Sivil Toplum Örgütlerinin katkıları da yükü hafifletir oldu. Taziyeler 3 günden fazla olmadığından; hem cenaze sahipleri yıpranmıyor, hem maddi olarak sıkıntı yaşamıyorlar.
Aslında taziyeler Kuran-ı Kerim, dualar, ardından bir gülsuyu, bir lokum, şeker veya çikolata ile bu iş bitirilirse daha güzel olacak kanaatindeyim.
Bazen hurafelerin etkin olduğu, gösterişten uzak durarak, yapacağımız her işin dinimize uygun olup olmadığını, bu davranışımızla başkalarını sıkıntıya sokup sokmayacağımızı düşünerek, Allah rızasını gözetilmesi gerekir.
Taziye evleri yapılmasını düşünen, yapan, yardım eden ve koruyup-kollayan herkesten Allah razı olsun. Gerçekten bulunmaz bir nimet, güzel bir hizmet. Hem gelenler rahat ediyor, hem cenaze sahipleri rahat ediyor, görevini yerine getirmiş olmanın hazzı ve mutluluğuyla vicdanen rahatlıyor, huzur buluyor. Bir de temizlik konusuna dikkat edebilsek, daha da güzel olacak.
|